Avrupa’da yaşanmış olan enerji krizine formül aranırken Türk girişimcilerden biyogaz üretimi alternatif önerisi geldi.
Ukrayna-Rusya savaşının peşinden Rus enerji şirketlerine yaptırım uygulanmış olduğu için bilhassa Avrupa kıtası yeni arayışlara yöneldi.
Ankara’daki tesis, atıkları biyogaza dönüştürerek elektrik elde ediyor. Tesise gelen atıklar köylüye gübre olarak geri dönüşüyor ve bölgeden pek oldukça insana iş kapısı oluşturuyor.
Biyogaz atıkları değerlendiriyor
Biyogaz, hayvan atıklarının toplanıp karıştırılmasından elde ediliyor. Biyolojik atıklardan ortaya çıkan biyogaz, yakılarak türbin motorlarını harekete geçiriyor ve elektrik enerjisine dönüşüyor.
45 bin kişilik nüfusuna yetebilecek güçte elektrik enerjisi üretiliyor
Ankara’nın Akyurt ilçesine bağlı Ahmetadil Mahallesi’nde kurulan biyogaz tesisi ise ilçenin 45 bin kişilik nüfusuna yetebilecek güçte elektrik enerjisi üretebiliyor.
Çiftçiden almış olduğu atıkları gübreye dönüştürüyor
Çiftçiden parasız bir halde almış olduğu biyolojik atıkları işleyerek elektrik enerjisi elde eden tesis, işlem sonucunda arta kalan gübreyi de sıvılaştırarak parasız bir halde çiftçiye dağıtıyor.
Türk girişimcilerden enerji krizine ‘biyogaz’ çözümü VİDEO
“Yer altı suları korunuyor”
Biyogaz tesisinin ortaklarından Özgür Yıldız, tesisin ana amacı haricinde hava kirliliğini engellediğini ve yer altı sularını koruduğunu belirtti.
Atıklar ulusal servete dönüşüyor
Üreticinin bertaraf etmekte zorlandığı atıkları parasız bir halde aldıklarını bildiren Yıldız, “Atıkları üreticilerden ücretsiz bir şekilde alıp, işleyip içindeki metan ve sülfürden arındırıp elektriğe çevirip bunu bir ulusal servete dönüştürdükten sonrasında aynı şekilde çıkan sıvı fermante organik gübremizi de üreticimize ücretsiz bir şekilde dağıtıp uygulamasını yapıyoruz. Bu ürünlerin, zirai gübreleri engelleyip üreticiye bir katkı sağlamasını hedefliyoruz.” diye konuştu.
“Averaj 12 ile 14 bin hanenin elektriğini karşılıyoruz”
Tesisin Genel Müdürü Mehmet Arzak ise tesiste üretilen enerjiyle Akyurt kazasının elektrik ihtiyacının karşılanabileceğine dikkati çekerek, “Tesisimizin kurulu gücü şu anda 3 MegaWatt (MW) lisans gücümüz 4 MW. Bu ilave bir MW’yi bölgede oluşabilecek atık durumuna bakılırsa hazırda bekletmekteyiz. Eğer işletmelerdeki hayvan sayısı ya da bölgedeki işletme sayısı arttığı süre kafi gübreye ulaşabilirsek, ilave 1 MW’yi de devreye sokarak kurulu gücümüzü 4 MW’ye çıkartabilmekteyiz. Şu anda fiili olarak çalıştığımız 3 MW ile averaj 12 ile 14 bin hanenin elektriğini karşılamaktayız. Averaj bir haneyi 4 şahıs olarak kabul edersek endüstri kısmını dışarıda bıraktığımızda ortalama 45 bin kişinin elektriğini karşılayabilmekteyiz. Bu nüfusta Akyurt ilçesine karşılık etmektedir. Hane olarak baktığımızda Akyurt kazasının elektriğini karşılayabiliyoruz.” ifadelerini kullandı.
“Koku ve sinek vardı”
Köyde daha ilkin biyogaz tesisinin olmadığını ve bu yüzden köylünün sineklerden mustarip bulunduğunu belirten ziraatçi Murat Demirci ise şu şekilde konuştu:
“Çevre kirliliğinden dolayı oluşan koku ve sinekten evlerimizde duramıyorduk. Köyümüz koku ve sinekten muzdarip bir köydü. Şu anda bu durumlar ortadan kalktı. Ek olarak sıvı gübreleri tarlalarımızda hem sürümünü yapıyorlar hem de gübre gereksinimlerini karşılıyorlar. Daha öncesinden kullanılan sonbahar ve yaz gübresi minimum yüzde 50 oranında azaldı. Bazı bölgelere asla gübre bile atmıyoruz. Sıvı gübre ile beraber yüksek verim elde ettik. Köyümüzden sıvı gübre talebi oldukça fazla onun için bu şekilde bir tesisin kurulması biz oldukça yarar sağlamış oldu. Ek olarak bu tesiste iki köyümüzden insanoğlu çalışıyor.”