Son dakika: Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliği hakkında flaş izahat! ‘Türkiye’ye geleceklermiş, yorulmasınlar’ – Haber Gönder

Son dakika haberi: Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bugün Cezayir Demokratik Halk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Abdülmecid Tebbun’u Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde resmi törenle karşıladı. İkili ve heyetler arası görüşmeler düzenleyen Erdoğan ve Tebbun açıklamalar yapmak suretiyle kameralar karşısına geçti. Erdoğan Türk firmalarının Cezayir’deki yatırımlarına dikkat çekti, ek olarak enerji ve madencilik alanlarındaki çalışmaların iki ülkenin refahını artıracağını açıkladı. Basın toplantısının soru-cevap kısmında ise Erdoğan’a Rusya’nın Ukrayna’yı işgali üstüne Finlandiya ve İsveç’in NATO’ya üyelik sonucu ile iki ülkenin heyetlerinin Ankara ziyareti soruldu. Erdoğan İsveç’in terör örgütlerinin kuluçka merkezi bulunduğunu söyleyerek “Pazartesi Türkiye’ye geleceklermiş. Bizi ikna etmeye mi gelecekler? Kusura bakmasınlar, yorulmasınlar. Her şeyden ilkin Türkiye’ye yaptırım uygulayanların bu süreçte bir güvenlik örgütü olan NATO’ya girmelerine biz ‘evet’ demeyiz” ifadelerini kullandı.

“KARARLILIĞIMIZI BİR KEZ DAHA TEYİT ETTİK”

İki ülke arasındaki anlaşmaların imza töreni ve ortak basın toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkan satır başları şu şekilde:

“ÇALIŞMALARIMIZ ÜLKELERİMİZİN REFAHINI ARTIRACAK”

• 2020 yılındaki ziyaretimde 5 milyar dolar hedefini belirlemiştik. Tecim hacmimizi salgın şartlarına karşın bundan önceki yıla oranla yüzde 35 artırarak 4.2 milyar dolar düzeyine ulaştırdık.

• Cezayir’in üretimini çeşitlendirmeye, bilhassa birçok alanda Türkiye-Cezayir olarak geleceğe oldukca daha güvenli adımlarla yürüyeceğiz. Ekonomik işbirliğimizin lokomotiflerinden olan yatırımcılarımızdan bu süreci yakından takip ediyor. 1400’ü aşkın Türk şirketi Cezayir ekonomisinin gücüne güç katıyor. Yarın İstanbul’da gerçekleşecek İş Forumu’nun karşılıklı ticaretimizin ve yatırımlarımızın artırılmasına katkıda bulunacağı muhakkaktır. Enerji ve madencilik alanlarındaki çalışmalarımız ülkelerimizin refahını artıracaktır.

• Bugün hem de Afrika ve İslam dünyasındaki meseleleri de ele aldık. Türkiye olarak kazan-kazan ve eşit ortaklık temelinde Afrika’daki tüm kardeşlerimizle işbirliğimizi güçlendirmeye çalışıyoruz.

• 2011’de çöküşün eşiğindeyken Türkiye’nin tekrardan ayağa kalkmasını sağlamış olduğu Somali’de 15 Mayıs 2022’de cumhurbaşkanlığı seçiminin başarıyla tamamlanmasından ek olarak kıvanç duyuyoruz. Seçimlerin Somalili kardeşlerimizle beraber Doğu Afrika halklarına vesile olmasını diliyoruz.

• Afrika kıtasında sulh ve istikrarın temininde mühim rol oynayan iki ülke olarak müdafa sanayii alanında işbirliğini güçlendirmekte kararlıyız.

• Türkiye Maarif Vakfımız da Cezayir’de kuracağı okulla Cezayirli gençlere kaliteli eğitim sunacaktır.

• Çeşitli alanlarda bir an ilkin imzaladığımız anlaşmalarla ilişkilerimizin ahdi zeminini tahkim ettik. İlave somut adımları ilgili bakanlarımız değerlendirmeye ve hayata geçirmeye devam edecektir.

“ŞU ANDA GÖRÜŞME HALİNDE OLAN FİRMALARIMIZ VAR”

Basın toplantısının soru-cevap bölümünde ise Erdoğan şunları söylemiş oldu:

(Ekonomik olmayan alanlarda da stratejik ortaklık mümkün mü?) Ilk olarak müdafa sanayiinde atacağımız adımlar ehemmiyet arz ediyor. Müdafa sanayii dar bir kalıp içinde ifade edilebilecek alan değil. Şu anda görüşme halinde olan firmalarımız var, başta TUSAŞ olmak suretiyle. {Özel sektör} firmalarımız var. Oldukca daha önemlisi denizde, karada birçok firmamızın Cezayir’le görüşmeleri devam ediyor ve bu görüşmelerle işin müdafa sanayii bölümünü biz askeri ilişkiler başlığı altında ele aldık. Bunun yanında siyasal noktada internasyonal tüm diplomatik ilişkilerimizde ortak hareket etme konusunu ele aldık. Sayın başkan, mesela Filistin’i, Libya’yı gündeme getirdi.

Bilhassa bugün üstünde durduğumuz en mühim konulardan biri de ziraat, hayvancılık alanı. Ziraat endüstrisi noktasında deneyimlerimiz var. Cezayir yüzölçümü itibarıyla 2 milyon 400 bin kilometrekarelik bir alana haiz. Bu kadar büyük bir alana sahipken su sıkıntısı adeta olmayan bir ülke. Ortaklaşa dayanışma halinde bir çalışmanın içine girebileceğimizi konuştuk. Gerekirse üçüncü ülkelere de buradan ihracat yapılabileceği mevzularını ele aldık.

En mühim konulardan birisi de gezim. Türkiye-Cezayir arasındaki ilişkileri tarihten gelen birikimle ele almak ve bunu kültürel gezim gelişebilir, paket turizmi geliştirebiliriz.

Ulusal Eğitim, Maarif, bunlarla ilgili attığımız adım ehemmiyet arz ediyor. Güvenlik alanında attığımız adım ehemmiyet arz ediyor.

İSVEÇ VE FİNLANDİYA’NIN NATO ÜYELİĞİ

Her iki ülkenin de terör örgütlerine karşı açık, net bir tavrı söz mevzusu değil. Kaldı ki bu süreç içinde bu terör örgütlerine karşı kalkıp ‘Biz karşıyız’ deseler bile ki tam aksini teslim etmeleri ihtiyaç duyulan teröristleri teslim etmeyeceğine dair açıklamaları var. Velev ki teslim edeceklerini dahi söyleseler, biz şuna inanırız; bir delikten iki kez Müslüman sokulmaz. Daha ilkin Yunanistan NATO çıkmıştı, o devrin yönetimi Yunanistan’ın yeniden NATO’ya girmesini sağlamış oldu. Milletime sesleniyorum: NATO’nun en önde gelen ülkeleri Yunanistan’a her türlü desteği veriyor mu? Veriyor. Yunanistan’da üsler kuruyorlar mı? Kuruyorlar. Biz bunlara iyi mi inanacağız? İsveç terör örgütlerinin esasen kuluçka merkezi. Parlamentolarında teröristleri getirip konuşturtuyorlar, hususi davetler çıkartıyorlar. Hatta PKK yanlısı teröristler var parlamentoda. Biz bunların neyine güveneceğiz? Pazartesi Türkiye’ye geleceklermiş. Bizi ikna etmeye mi gelecekler? Kusura bakmasınlar, yorulmasınlar. Her şeyden ilkin Türkiye’ye yaptırım uygulayanların bu süreçte bir güvenlik örgütü olan NATO’ya girmelerine biz ‘evet’ demeyiz. Şundan dolayı o süre NATO teröristlerin temsilcilerinin yoğunlaştığı bir yer haline gelir. Buna evet demek mümkün değil. Bir sokulduğumuz yerden tekrar sokulamayız.

ANASAYFAYA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ

Bahçeli’nin aradığını söylemişti! Muharrem İnce o iddiaya ağır sözler söyledi

İsveç’ten flaş izahat! ‘Türkiye ile anlaşamadık’

Hususi güvenlikçiler artık bunu yapamayacak