Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki Kabine Toplantısı’nın arkasından millete seslendi. Erdoğan, son Kabine Toplantısı’ndan bu yana geçen üç haftalık sürede, ülke ve millet için yaratı ve hizmet üretmeye devam ettiklerini belirtti. Yeni eğitim öğretim yılı açılışını, İstanbul Sancaktepe’de öğretmenler, öğrenciler ve velililerle gerçekleştirdiklerini dile getiren Erdoğan, bu vesileyle eğitimde 20 yılda ülkeye kazandırdıkları hizmetleri yeniden anımsama imkanı bulduklarını söylemiş oldu.
Bugünün ve geleceğin yaşamına dair kısa bir ufuk turu yaptıkları gençlerle “oku, düşün, uygula, neticelendir” prensiplerini bir kez daha paylaştıklarını ifade eden Erdoğan, öğretmen atamalarından sınıf sayısına, altyapıdan teknolojiye kadar eğitimdeki önceliklerinin neticelerini görmekten büyük kıvanç duyduğunu kaydetti.
İLK EVİM İLK İŞYERİM PROJESİ’NDE TEMEL 25 EKİM’DE ATILACAK
Türkiye’nin 81 ilinde ve ilçelerinde vatandaşları ev sahibi yapmak için yürüttükleri konut projelerini yeni bir kampanyayla taçlandırma müjdesinin ayrıntılarını 13 Eylül’de kamuoyuna açıkladıklarını hatırlatan Erdoğan, “Adını, ‘İlk Evim İlk İşyerim’ olarak koyduğumuz bu kampanya, toplamda 500 bin toplumsal konutu, 250 bin konut arsasını ve 50 bin iş yerini kapsıyor. Kampanyanın ilk etabında 250 bin konutu, 100 bin konut arsasını ve 10 bin iş yerini 2 yıl içinde bitirerek hak sahiplerine teslim etmeyi planlıyoruz. Talep toplama süreci gelecek ay sonuna kadar devam edecek projenin, 5 bin konutluk ilk diliminin temelini 25 Ekim’de atıyoruz.” dedi.
Müracaat sayısı şimdiden 5 milyona dayanan kampanyanın, Türkiye’nin bugüne dek yapılmış en büyük toplumsal konut atılımı olacağına dikkati çeken Erdoğan, sözlerini şöyleki sürdürdü:
“Geçtiğimiz 20 yılda 1 milyon 170 bin konutu inşa etmiş bir hükümet olarak 2 yıl içinde 250 bin toplumsal konutu tamamlayacak, arkasından da hızlıca bunu 500 bine çıkartacak bu projeyi söz verdiğimiz şekilde hayata geçirmekte kararlıyız. Milletimiz toplumsal konut kampanyamıza oldukca büyük bir teveccüh göstermiştir. Gençlerimize, emeklilerimize, engellilerimize, şehit yakını ve gazilerimize hususi kontenjanlar ayırdığımız ‘İlk Evim İlk İşyerim’ kampanyasının bir kez daha ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını temenni ediyorum.”
AK Parti hükümetiyle yaratı ve hizmette yarışamayanların yalan, yanlış ve kara çalma üstüne kurmuş oldukları hezeyanlarıyla ilk günden itibaren kampanyayı karalamaya çalışmalarını üzüntüyle takip ettiklerini dile getiren Erdoğan, “Hep söylediğimiz şeklinde biz 20 senedir yaratı ve hizmette yarışacağımız bir muhalefetin özlemini çektik. Görünüşe gore uzunca bir süre daha aynı arayışı sürdüreceğiz.” dedi.
‘TÜRKİYE’DE YURT KAPASİTESİ, AVRUPA’DAKİ ÇOĞU ÜLKENİN TOPLAMINDAN FAZLA’
Cumhurbaşkanı Erdoğan, üniversitelerin açılmaya başlamasıyla öğrencilerin yurt taleplerini karşılayacak yeni adımları da devreye alacaklarını, yurt kapasitesini 182 bin yataktan 850 bin yatağa çıkartarak hiçbir gencin barınma problemi yüzünden eğitiminden yoksun kalmamasını sağlamanın gayreti içinde olduklarını altını çizdi.
Geçmişte, başvuran öğrencilerin oldukca cüzi bir kısmı yurda yerleştirilebilirken bunu yüzde 90’lar seviyesine çıkardıklarını aktaran Erdoğan, bu anlayışla 14 Eylül’de 105 yeni yurt binasının daha açılışını yaptıklarını hatırlattı.
Artan kapasite yardımıyla ilk yerleştirmede dahi yüzde 80’lik bir talep karşılama oranını yakaladıklarını belirten Erdoğan, “İnşallah bu oran, zaman içinde daha da artacaktır. Bugün, Türkiye’nin yükseköğrenim yurdu kapasitesi, Avrupa ülkelerinin çoğunun toplamından daha fazladır. Dolayısıyla öğrencilerimizin barınma sorunlarını siyasal istismar aracı haline getirmek isteyenlerin dünyadan da Türkiye’den de haberleri olmadığı açıktır.” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, aynı şekilde kredi ve kurs mevzusunda da Türkiye’nin, dünyanın en ileri toplumsal devlet uygulamasına haiz ülke bulunduğunu, başvuran her öğrencinin kredi, şartları tutan her öğrencinin burs alabildiğini kaydetti.
BESLENME YARDIMI 60 LİRA OLDU
Erdoğan, müjdesini daha ilkin paylaşmış olduğu kredi ödemelerinin bir tek anapara üstünden yapılabilmesine ve geçmişteki ilave borçların silinmesine ilişkin düzenlemenin, ekim ayında Meclis gündemine de geleceğini belirtti.
Geçmişte her eğitim öğretim yılı açılışında gerginlik sebebi olan üniversite harçlarını da kendilerinin kaldırdığını dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:
“Bu vesileyle üniversite öğrencilerimize bir de müjde vermek istiyoruz. Ek yerleştirmelerin devam etmiş olduğu ve fiyatlarını değiştirmediğimiz yükseköğrenim yurtlarımızda kalan öğrencilerimize vermiş olduğumuz beslenme yardımını günlük 25 liradan 60 liraya çıkartıyoruz. Böylece beslenme yardımını 2,5 katlık bir artışla aylık 1800 liraya yükseltiyoruz. Hedefimiz üniversite öğrencilerimize, yurtlarımızda kaliteli ve doyurucu yiyecek sunmaya devam etmektir. Yeni beslenme yardımı rakamının gençlerimize hayırlı olmasını temenni ediyorum.”
‘GENÇLERİMİZE GÜVENMEYE DEVAM EDİYORUZ’
Geçen hafta sonu Sakarya’da ilkin toplu açılış töreni vesilesiyle vatandaşlarla, arkasından da seçimlerde ilk kez oy kullanacak gençlerle bir araya geldiklerini özetleyen Erdoğan, sözlerini şöyleki sürdürdü:
“Bilhassa gençlerimizle gerçekleştirdiğimiz buluşmada, onların haklarına, özgürlüklerine, geleceklerine haiz çıkma iradelerini 2023’te sandıkta gösterme mevzusundaki kararlılıklarını görmekten kıvanç duyduk. Birileri sabah akşam evlatlarımıza bir tek umutsuzluk aşılarken, biz istikbalimizin teminatı olarak gördüğümüz gençlerimize güvenmeye, onları her alanda desteklemeye devam ediyoruz.”
Pazar günü, İstanbul Tecim Odasının 140’ıncı kurum yıl dönümü ödül töreninde iş dünyasıyla bir araya geldiklerini dile getiren Erdoğan, bu görüşmede hem İstanbul Tecim Odasının ve Oda Başkanı Şekib Avdagiç’in çalışmalarını değerlendirme hem de iktisat programlarını yeniden ele alma fırsatı bulduklarını beyan etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Internasyonal kuruluşlar, küresel ekonominin ve gelişmiş ülkelerin gelişme beklentilerini devamlı aşağı yönlü revize ederken Türkiye’nin gelişme oranını ise tam tersine devamlı yükseltiyor. Yalnız bu bile ülkemizin potansiyelinin ve gücünün büyüklüğünü göstermeye kafi bir işarettir.” dedi.
Erdoğan, dünyanın ekonomik krizden savaşlara ve siyasal çalkantılara kadar pek oldukca sorunla boğuştuğunu, Türkiye’nin ise hem içeride hem dışarıda kuvvetli bir duruş sergilediğini söylemiş oldu. Küresel krizleri öncesinden görerek, lüzumlu tedbirleri alma, mekanizmaları oluşturma, dayanıklılığı tahkim mevzusunda artık her insanın takdir etmiş olduğu birikime ve dirayete haiz olduklarını ifade eden Erdoğan, “Son 8-9 senedir kesintisiz yaşadığımız saldırılar, maruz kaldığımız oyunlar, önümüze kurulan tuzaklar, bizi bu şekilde bir erken uyarı sistemi yapmaya ve etkin şekilde çalıştırmaya zorunlu bırakmıştır. Bu sayede, salgınla başlayıp, Ukrayna-Rusya Savaşı’yla devam eden küresel krizler döneminde, gelişmiş ülkeler dahi ne yapacaklarını bilmesi imkansız şekilde savrulurken, biz hedeflerimize doğru yürümeyi sürdürebildik.” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, asla paniğe ve korkuya kapılmadan, son asrın en büyük sıhhat kriziyle mücadelede, kendi emsalsiz programlarını oluşturup uyguladıklarını söyledi.
Rusya-Ukrayna Savaşı’nda, her iki tarafla diyaloğu sürdürerek, tahıl sevkiyatından tutsak takasına kadar pek oldukca diplomatik başarıya imza attıklarını aktaran Erdoğan, şöyleki devam etti:
“Şu an itibarıyla 5 milyon tonun üstünde tahıl ihracatını gerçekleştirdik. Ülkemizi ısrarla bölgesel ve küresel karar alma mekanizmalarının haricinde bırakmaya çalışanlara karşın, her sürecin itibarlı, güvenilir, diyalogları kolaylaştırıcı ve sorunlara çözüm geliştirici başat aktörü olduk. Ülkemizi, kendi çıkarlarının bekçisi olarak görenler, bu yeni durumdan rahatsız olsa da biz süreci Türkiye merkezli olarak yönetiyoruz.
Hükümet olarak iç siyasette olduğu şeklinde dış politikada da dayatmaları kabul etmiyoruz. Türkiye’nin kazanımlarını daha ileriye taşımak için üç kıtayı birleştiren stratejik konumumuza mütenasip şekilde, değişik bölgesel kuruluşlarla ilişkilerimizi geliştiriyoruz. Ne Batı için Doğu’ya sırtımızı dönüyor ne de şimal ülkeleriyle bağlarımızı güçlendirirken Orta Doğu ve Afrika’yı dikkatsizlik ediyoruz. Tıpkı Mevlana hazretlerinin, pergel metaforunda olduğu şeklinde, bir ayağımızı ülkemize sabitlerken diğeriyle de bölgemizden başlayarak tüm dünyayı kuşatıyoruz. Zamanı, beşeri, kültürel, kadim bağlarımız olan Balkanların güvenlik ve huzurunu kendi ülkemizden ayrı görmüyoruz.”
‘ŞANGHAY İŞBİRLİĞİ TEŞKİLATI İLE İLİŞKİLERİMİZİ ÇOK DAHA DERİNLEŞTİRMEYİ İSTİYORUZ’
Erdoğan, tehlikeli sonuç bir dönemde, Bosna Hersek, Sırbistan ve Hırvatistan’da yaptıkları ziyaretlerin, hem bu ülkelerle ilişkilerin ilerletilmesi hem de istikrar ortamının korunması açısından yararlı sonuçlar doğurduğu değerlendirmesinde bulunmuş oldu.
Özbekistan ve ABD Birleşik Devletleri’nde yaptıkları temasların da Türkiye’nin genişleyen dış siyaset vizyonunu ortaya koyduğuna işaret eden Erdoğan, Şanghay İşbirliği Teşkilatı Zirvesi’nde de bu anlayışla oldukça verimli temaslar gerçekleştirdiklerini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Toplam 3,2 milyar insanoğlunun yaşamış olduğu, 20 trilyon dolar ulusal gelir üreten, 2012 yılından bu yana diyalog ortağı olduğumuz Şanghay İşbirliği Teşkilatı ile ilişkilerimizi oldukca daha derinleştirmeyi istiyoruz. Bu niyetimizi, zirve kapsamında yaptığımız temaslarda muhataplarımıza açıkça ifade ettik.” diye konuştu.
Zirvede, ev sahibi Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev’in yanı sıra Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif, Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, Moğolistan Cumhurbaşkanı Ukhnaagiin Khurelsukh, Hindistan Başbakanı Narendra Modi, Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin ve İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ile bir araya geldiklerini anımsatan Erdoğan, bu liderlerle hem ikili münasebetleri tüm yönleriyle ele aldıklarını, hem de bölgesel meseleler mevzusunda görüş alışverişinde bulunduklarını bildirdi.
BİRLEŞMİŞ MİLLETLER 77’NCİ GENEL KURULU TEMASLARI
Şanghay İşbirliği Teşkilatı Zirvesi’nin arkasından Birleşmiş Milletler 77’nci Genel Kurulu Genel Görüşmeleri’ne katılmak suretiyle New York’a geçtiklerini aktaran Erdoğan, Kovid-19 salgını sebebiyle 2 yıl sonrasında ilk kez karşı karşıya meydana getirilen genel kurul görüşmelerinin, son aşama yoğun, verimli ve verimli geçtiğini söylemiş oldu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, şunları kaydetti:
“ABD’daki yurttaşlarımızdan Türk sivil cemiyet kurum temsilcilerine, değişik kesimlerden insanlarımızla bir araya gelmiş olarak özlem giderdik. Ek olarak Amerikan fikir kuruluşu temsilcileri, iş çevreleri müteşebbisler, ülke siyasetinin önde gelen isimleriyle kapsamlı istişareler gerçekleştirdik. Birleşmiş Milletler bünyesindeki Eğitimin Dönüştürülmesi Zirvesi’nde, Türkiye’de son 20 senede, eğitim öğretimde yaşanmış olan gelişimleri ve gelecek vizyonumuzu, liderlerle paylaştık.
Genel Kurula görüşmelerin ilk gününde hitap ettim. Buradaki konuşmamızda, Rusya-Ukrayna krizi başta olmak suretiyle internasyonal sulh ve güvenliği ilgilendiren meseleler ile alakalı görüşlerimizi tüm dünyaya yeniden anlattık. Göç krizinden tahıl sevkiyatına kadar pek oldukca örnekle, Türkiye’nin bölgesinde ve dünyada oynadığı ara bulucu role dikkat çektik.”
Zirvede, terörle mücadeleden, Doğu Akdeniz ve Ege’deki gelişmelere, ekonomik dengesizliklerden Birleşmiş Milletlerin yönetim yapısına uzanan oldukca geniş bir yelpazede, Türkiye’nin yaklaşımlarını açık yüreklilikle dile getirdiklerini aktaran Erdoğan, yaptıkları toplantılarda ve ikili temaslarda, bilhassa Rusya ile Ukrayna içinde barışı tesis etmeye yönelik gayretlerinin takdirle karşılandığını müşahede ettiklerini söylemiş oldu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ziyaret vesilesiyle, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin yanı sıra bazı devlet ve hükümet başkanlarıyla da ikili görüşmeler gerçekleştirdiklerini bildirdi. Erdoğan, görüşmelerine ilişkin şunları kaydetti:
“Devlet Başkanı düzeyinde, Ürdün Kralı, Libya, Guatemala, Finlandiya, Kırgızistan, Avusturya, Şimal Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Polonya liderleriyle bir araya geldik. Gürcistan, Almanya, İspanya, Japonya, Lübnan ve İngiltere başbakanlarını kabul ettik. Genel Kurul hitabımızın arkasından aynı binada Katar Emiri ile Kazakistan, Finlandiya ve Cenup Kore Cumhuriyeti cumhurbaşkanları ile Bangladeş Başbakanıyla söyleşi ettik. New York’ta, İngiltere, Japonya, İsrail ve Guatemala liderleriyle ilk kez karşı karşıya görüşme fırsatı bulmuş olduk. Ek olarak Amerikan Kongresi’nin üç ayrı üyesini, FIFA Başkanı ve Dünya Yahudi Kongresi Başkanı’nı kabul ettik.”
‘TÜRKEVİ KÜRESEL DİPLOMASİNİN KALBİNİN ATTIĞI MERKEZLERDEN BİRİSİ HALİNE DÖNÜŞTÜ’
Açılışı geçen yıl meydana getirilen Birleşmiş Milletlerin tam karşısındaki Türkevi binasının görüşmelere ev sahipliği yaptığını belirten Erdoğan, şunları kaydetti:
“Bu yıl Birleşmiş Milletlerin yanı sıra Türkevi de küresel diplomasinin kalbinin attığı merkezlerden birisi haline dönüştü. Muhataplarımızın derhal hepsi, müdafa endüstri ve enerji başta olmak suretiyle ülkemizle iş birliğini güçlendirmeye hazır olduklarını söylemiş oldu. Bilhassa tahıl koridorunun açılmasıyla yakalanan diplomatik başarının, tutsak takasıyla devam ettirilmesi, ülkemiz adına gurur verici bir gelişme olmuştur. Türkiye’nin bu mevzuda gösterdiği çaba ve üstlendiği sorumluluklar, işin zorluğunu bilenlerin hakikaten takdirle karşıladığı seviyededir.”
Türkiye’nin çabalarına verdikleri destek için Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e ve Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy’e teşekkür eden Erdoğan, “Hedefimiz, iki lideri en kısa sürede bir araya getirerek, daha çok can kaybı ve yıkım olmadan, bu savaşı sonlandırmaktır.” dedi.
Konuşmasında “Biz, dünyada savaşları, krizleri, gerilimleri sonlandırmak için samimi çaba sarf ederken, komşumuz Yunanistan’ın her tarafı buram buram tahrik ve provokasyon kokan politikalarını ibretle takip ediyoruz.” ifadesini kullanan Erdoğan, Yunanistan’ın siyasal, askeri ve ekonomik olarak Türkiye’nin muhatabı ve dengi olamayacağını altını çizdi.
Erdoğan, sözlerini şöyleki sürdürdü:
“Yunan siyasetçileri kışkırtarak üzerimize salanların aslolan niyetlerinin, ülkemizin vaktini, enerjisini ve dikkatini dağıtarak büyük ve kuvvetli Türkiye’nin inşası programımızı engellemek bulunduğunu oldukça iyi biliyoruz. Sadece bu hem Yunan siyasetçiler hem Yunan devleti hem Yunan halkı hem de onları kukla şeklinde kullananlar bakımından tehlikeli bir oyundur. Daha geçtiğimiz ağustos ayında 100. yıl dönümünü kutladığımız zaferlerimizin, Yunan halkına ve yöneticilerine ödettiği bedelleri hatırlatmakta yarar görüyorum. Kısır siyasal hesapları uğruna ülkesini siyasal, askeri ve ekonomik olarak işgale uğratan Yunan yöneticiler, bunun hesabını er geç en başta kendi halkına vermek mecburiyetinde kalacaktır.
Türk askerinin süngüsünün önünden kaçtığı günleri unutturmaya çalışıp, bebekleri, evlatları, bayanları ve yaşlıları hunharca öldürmüş olduğu Tripoliçe Katliamı şeklinde hadiseleri zafer günü olarak kutlayanlar hemen hemen tarih önünde bunların hesabını vermediler. Aynı zihniyetin bugün Akdeniz’de, Ege’de botlarını batırarak, her şeylerini soyup dışarı atarak ölüme terk etmiş olduğu, hatta taammüden katlettiği evlatların ve tüm masumların hesabı da elbet bigün sorulacaktır. Birilerinin etekleri altına saklanarak özgürlük de olmaz, kalkınma da olmaz, onurlu duruş da sergilenemez.”
YUNANİSTAN’A SERT SÖZLER
Yunanistan’ın dört bir yanına meydana getirilen işgal görünümlü yabancı askeri yığınakların Türkiye’yi değil, aslolan Yunan halkını rahatsız etmesi icap ettiğini vurgulayan Erdoğan, şöyleki konuştu:
“Yunanistan’ın gelecek çeyrek asrını ipotek altına alan, bedeli kesinlikle ödetilecek ekonomik ve siyasal angajmanlar bizi değil, aslolan Yunan halkını tehdit etmektedir. Türkiye olarak biz bu filmi geçmişte seyrettik, çözdük, o defteri kapattık ve kendimize yeni bir yol çizdik. Şimdi Yunanistan’ın göz gore gore benzer bir felakete sürüklenmesinden bir komşu sıfatıyla samimiyetle üzüntü duyuyoruz. Ne o askeri yığınaklar ne o siyasal ve ekonomik destek sunar Yunanistan’ı bizim seviyemize çıkarmaya yetmez. Fakat bu yanlış adımlar Yunanistan’ı her anlamda batağa sürüklemeye kafi gelir. Netice itibarıyla her alanda yakından takip etmeyi sürdürdüğümüz Yunanistan’a karşı gerektiğinde ülkemizin hak ve menfaatlerini, elimizdeki tüm imkanları kullanarak savunmaktan geri kalmayız, bu da iyi biline. Fakat bunu yaparken kendi siyasal ve ekonomik hedeflerimizden, kendi kalkınma programlarımızdan zerre kadar ödün vermeyeceğimizi de açıkça belirtiyoruz.”
ULAŞTIRMA YATIRIMLARI
Erdoğan, Türkiye’nin 2023 hedeflerine ulaşmasında, 2053 vizyonunu kuvvetli şekilde oluşturmasındaki ulaştırma altyapısının önemine işaret ederek, bugün uygulanan yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yöntemiyle büyümeyi esas alan ekonomik programın üstünde yükselttikleri altyapılardan birinin de ulaştırma bulunduğunu söylemiş oldu.
Kara, hava, demir ve deniz yollarındaki ulaştırma yatırımlarıyla bir tek ülke insanının hayatlarını kolaylaştırmakla kalmadıklarını dile getiren Erdoğan, şöyleki devam etti:
“Bu projelerle Avrupa’dan Asya’ya bölgemizin tamamının süratli, konforlu, ekonomik şekilde buluşmasını sağlıyoruz. Londra’dan Çin’e kadar kesintisiz demir yöntemiyle gidilebiliyorsa, vatanımızda inşa ettiğimiz demir yolları, köprüler, tüneller sayesindedir. Karadeniz kıyılarımızdan Asya’nın ve Afrika’nın derinliklerine kadar oluşturduğumuz lojistik hatlarımız yardımıyla dünya, tahıl krizi başta olmak suretiyle pek oldukca probleminin üstesinden gelebiliyor. İstanbul Havalimanı’ndan neredeyse her dakika havalanan uçaklar yardımıyla 3-4 saatlik bir uçuşla dünya nüfusunun yarısına erişilebiliyor.”
OSMANGAZİ VE ÇANAKKALE KÖPRÜLERİNDEKİ GEÇİŞLER
Erdoğan, bu noktaya kolay gelmediklerini, finansmanından projesine pek oldukca problemi çözmek için çalışırken bir de muhalefetin “takoz koyma” çabalarıyla uğraşmak mecburiyetinde kaldıklarını belirterek, yaptıkları her projeyi engellemek için yürütülen karalama kampanyalarını, söylenen yalanları ve atılan iftiraları unutmadıklarını altını çizdi.
Geldikleri noktada millete söz verdikleri her projeyi yaptıklarını, çoğunu tamamlayıp hizmete açtıklarını ve bir kısmının da inşasını hızla sürdürdüklerini özetleyen Erdoğan, şu detayları paylaştı:
“Bunlardan biri de İzmir-Körfez geçişini de içeren İstanbul-İzmir Otoyolu’dur. Feribotla bir saati, yoğun vakitlerde araçla 1,5 saati gören İzmit Körfez geçişini Osmangazi Köprüsü’yle 5 dakikaya indirdik. İstanbul’dan İzmir’e de otoyoldan 7-7,5 saatte gidilirken, şimdi 3,5 saatte gidilebiliyor. Yalnız bu ayın ilk 22 gününde Osmangazi Köprüsü’nü günde averaj, Bay Kemal burayı iyi dinle, 51 bin vasıta kullandı. Köprünün ve otoyolun vasıta garantisi oranı yüzde 116’ya, kısaca güvence rakamının oldukca üzerine ulaşmış durumdayız.
Çanakkale Köprüsü ile iki kıta arasındaki geçişte yaşanmış olan feribot çilesine son vererek 6 dakikada ulaşım sağlıyoruz. İşte çağıl olmak, çağdaş olmak bu Bay Kemal. Öyleki ‘Ana muhalefetim’ demekle bir yere varamazsın. Bu ayın ilk 22 gününde Çanakkale Köprüsü’nün günlük vasıta averajı 8 binin üstüne çıktı. Geçmişteki tecrübelerimiz bizlere milletimiz bu hizmetin konforuna alıştıkça vasıta geçiş sayısının her geçen gün artacağına işaret ediyor. Giderdik 24 saat beklerdik. Ne olacak? Feribot gelecek, bizi alacak, bizi boşaltacak, ondan sonrasında yeniden dönecek. 24 saat gene bekle. Bugünleri yaşadık.”
YAVUZ SULTAN SELİM KÖPRÜSÜ’NÜN ARAÇ GEÇİŞ ORTALAMASI
Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün boğaz vasıta geçiş trafiğine ve Şimal Marmara Otoyolu’nun da İstanbul trafiğine oldukca büyük rahatlama getirdiğine işaret eden Erdoğan, şu detayları verdi:
“Bu köprüde günlük vasıta geçişi averajı 113 binin üstüne çıktı. Hani ne diyorlardı? ‘Ne gerek var? Bunlara ne gerek var?’ İşte bunlar geçmişin CHP’si. Menderes, Vatan Caddesi’ni yapmış olduğu vakit CHP, ‘Buraya tayyare mı indireceksiniz?’ diyorlardı. Aynı kafa, değişen bir şey yok. Bana dedikleri şey şu, ‘Adını niye Yavuz Sultan Selim Köprüsü koydunuz? Ne koyacaktık? ‘Kendi adını koysaydın…’ ‘Ben öldükten sonrasında siz koyarsınız’ dedim. Bunlar bu kadar zavallı. Biz tarihimizle iftihar ediyoruz, tarihimizle gurur duyuyoruz. Onlar tarih yazdılar. Ondan sonrasında gelen büyüklerimiz, Kanuni’si, Fatih Sultan Mehmet’i, hepsi tarih yazdılar. Sultan Abdülhamid 33 yıl gram yer kaybetmeden Osmanlı’yı yönetti. Gel gör ki şimdi utanmadan, sıkılmadan tarihçiyim diyenler filan maalesef şecaat arz ederken sirkatin söylüyorlar.”
Havalimanlarındaki yolcu sayılarına değinen Erdoğan, şu detayları paylaştı:
“Ülkemizin dünyadaki en prestijli markalarından biri haline gelen İstanbul Havalimanı bu ayın ilk 22 günü toplam 30 bin 970 uçuşla gezi eden 5 milyondan fazla yolcuyu ağırladı. Sorun bu, eşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri. Biz bu eserlerle övüneceğiz. Sen ne yaptın, ne? Onu söyle. Öyleki İstanbul’da gidip bir çeşmenin musluğunu çevirmekle açılış olmaz. Bak bu kadar büyükşehir belediyeleri kazandınız, bu büyükşehir belediyeleriniz ne yapmış oldu ya bu tarz şeyleri açıklayın. Bir yol yapmaktan acizsiniz. Yapamazsınız bundan dolayı çağdaş olmak başka bir şeydir fakat gayrimedeni olmak bambaşka bir şeydir.
Biz ‘Yol medeniyettir’ diyoruz, ‘Su medeniyettir’ diyoruz fakat siz gelirken suyu oldukca oldukca ucuzlatacağınızı söylemiştiniz fakat şimdi suya zam üzerine zam yapıyorsunuz. Ne oldu? Niçin? Ben vatandaşlarıma bunu anlatmak isterim. İşte İstanbul’un Belediye Başkanı olduğum vakit sizler suyun ne anlama geldiğini oldukça iyi biliyordunuz. Sular akıyor muydu? Yok. Biz tüm bu işleri hallettik mi, hallettik. Suyu oldukça ucuz fiyata biz İstanbul halkına verdik. Ne vakit? 94’te. Bizlerden ilkin gene CHP vardı fakat onlarla maalesef suyu bulmak hak getire, yoktu.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Antalya Havalimanı’nın 20 bin 235 uçuşla 3,6 milyonu aşkın yolcuya hizmet verdiğini belirtti.
Türkiye’nin dünya ile yarıştığına işaret eden Erdoğan, şunları söylemiş oldu:
“Sabiha Gökçen… Bay Kemal tv tv dolaşıyordu ‘Sabiha Gökçen için ne gerek var, ihtiyacımız yok ki’ bu şekilde konuşuyordu. Ya şu anda Sabiha Gökçen’den aynı dönemde 13 bin 200 uçuş ve 2,2 milyon yolcuyla, o da bu kervana katıldı. Ya anlamaz bunlar anlamaz. Ben sevgili vatandaşlarıma sesleniyorum, diyorum ki ‘Bak şimdi biz ikinci pisti de yapıyoruz.’ İnşallah mayısta ikinci pistimiz bitiyor ve bir öteki taraftan yeni terminal binasını da yapacağız Sabiha Gökçen’e ve Malezyalılar ‘Bırakın biz yapalım’ diyorlar. Daha ilkin çıkmak istiyorlardı fakat baktılar ki burasının maşallahı var, pist pırıl pırıl, inşallah mayısta bitiyor. Bir taraftan da şu anda terminalin yapımı ile ilgili çalışmaların kararını vereceğiz. Malezyalılarla ortak mı yaparız, yoksa salt Malezyalılara mı bırakırız, tüm bunların hepsi hesap kitap işidir. Bay Kemal bu işlerden anlamazsın. Biz ülkemizin hayrına ne var ise bu tarz şeyleri yapacağız. Avrupa’dakiler başta olmak suretiyle dünya havacılığı oldukca ciddi sorunlarla boğuşurken hamdolsun bizim havalimanlarımız rekordan rekora koşuyor. Konfor var, ikram.. Hiçbir havalimanında ve havayollarında bizimkiler kadar kalite, ikram yok.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen cumartesi günü Sakarya’da hizmete oluşturulan Kaynarca-Karasu yolunun 49 kilometrelik kısmının bölgedeki yoğun trafiği mühim seviyede rahatlatacağını kaydetti.
Ulaştırma projelerinin açılışlarını kesintisiz sürdürdüklerini, bu hafta da açılış olacağını ve Kaz Dağları bölgesinde 4,6 milyar liralık bir yatırım bedeli ile inşa edilen, içinde 5,7 kilometreyi gören Assos ve Troya tünellerinin de yer almış olduğu toplamı 9,6 kilometre olan Ayvacık-Küçükkuyu yolunun açılışa hazır hale getirildiğini vurgulayan Erdoğan, Kaz Dağı’nın artık yangınlarla anılmamasını istediklerini belirtti ve “İşte buralardan araçlar bu tünellerden rahatça geçsin.” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Diyarbakır’da Cenup Batı Çevre Yolu’nu 29 kilometreyi aşan uzunluğu, köprülü kavşakları ve köprüleri ile 1 milyar lira maliyetle tamamladıklarını belirterek, şunları kaydetti:
“Malatya’da yatırım bedeli 2,6 milyar lira olan Malatya-Hekimhan yolunu üstündeki 8 tüneli, 16 köprüsüyle hizmete almaya hazırlanıyoruz. Ya bir de sen kalk de ki ya ‘Bu şekilde bu şekilde, biz şurada şöyleki metro yaptık’, ‘Şöyleki tünel yaptık’. Ya anlamaz, bilmez bu işleri. Bol miktarda yalan söyler. Dürüstlük yok, üretim yok. Gaziantep’te güzergahı 25,5 kilometreyi gören 16 istasyonlu, günlük 358 bin yolcuya hizmet verecek Gaziray’ı bitirdik. İstanbul’da Kadıköy-Pendik metro hattının devamı niteliğindeki 7,4 kilometre uzunluğa haiz günlük 1,2 milyon yolcu kapasiteli Pendik-Sabiha Gökçen metro hattının inşasını nihayete erdirdik, o da bitti. Tüm bu projeleri ekim ayı içinde inşallah hizmete açmayı planlıyoruz. Bu yaratı ve hizmet şöleninin açılışını önümüzdeki pazar günü, 2 Ekim’de Pendik-Sabiha Gökçen metro hattıyla yapıyoruz. Ülkemize bugüne dek 183 milyar dolarlık ulaştırma ve komünikasyon altyapısı iyi mi kazandırdıysak, inşallah 2053’e kadar 198 milyar dolarlık ilave ulaştırma ve altyapı yatırımıyla da buluşturacağız.”
Eserleri milletin hizmetine sunmayı sürdürdüklerini vurgulayan Erdoğan, en büyük sıhhat yatırımlarından birisi olan Ankara’nın 2. kent hastanesi Etlik Kent Hastanesinin 28 Eylül Çarşamba törenle hizmete açılacağını söylemiş oldu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, gelecek hafta sonu ülke genelindeki cemevlerinin temel atma ve toplu açılış töreninin gerçekleştirileceğini kaydetti.
Kabine toplantısında yaptıkları bazı değerlendirmeler sonucu çeşitli müjdeler açıklayacağını belirten Erdoğan, ziraat sektörüne verdikleri destekleri genişlettiklerini söylemiş oldu.
Çiftçilerin en mühim gider kalemleri içinde yer edinen elektrik faturalarındaki KDV oranını, mart ayında yüzde 18’den yüzde 8’e düşürerek üreticilere senelik 3 milyar lira destek sağladıklarını hatırlatan Erdoğan, tarımsal sulamada kullanılacak güneş enerjisi santrallerinin kurulumunu teşvik ederek hem kendi gereksinimlerini karşılamalarının hem de üretim fazlasını ulusal sisteme satabilmelerinin yolunu açtıklarını kaydetti.
ÇİFTÇİLERE ELEKTRİK FATURASI MÜJDESİ
Erdoğan, bugün de gene çiftçilere, elektrik faturalarıyla ilgili yeni bir düzenlemenin müjdesini vereceklerini belirterek, “Bundan sonrasında elektrik faturaları aylık ödenmek yerine hasat sonunda kısaca ürünler satılıp gelir elde edildiğinde ödenebilecek. Ziraat Bankamız bu imkandan yararlanmak isteyen çiftçilerimizin elektrik borçları için açacağı faizsiz kredinin tahsilini hasat periyodu sonunda meydana getirecek, maliyetinin bedelini de Hazineden alacak.” dedi.
Ek olarak çiftçilerin önceki dönemlerden kalan elektrik borçları için de gene Ziraat Bankası vasıtasıyla bir kolaylık getirdiklerini bildiren Erdoğan, “Çiftçilerimiz geçmiş dönem elektrik borçlarını 5 yıla varan vadeyle ve faizsiz geri ödeme imkanıyla kapatabilecek. Elektrik dağıtım şirketleriyle önceki dönem borçlarının gecikme cezası uygulanmadan ve hatta anaparanın da bir kısmından feragatle tahsili hususunda mutabakata varıldı. Hedefimiz çiftçilerimizin üretim şevkini artırarak besin fiyatlarındaki dengesiz yükselişlerin önüne geçmektir. Enerji maliyetleriyle ilgili bu kolaylıkların çiftçilerimize hayırlı olmasını temenni ediyorum.” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün İstanbul Tecim Odasında hem işverenleri hem de çalışanları ilgilendiren üç ayrı düzenlemenin müjdesini kamuoyuna verdiklerini anımsatarak, şöyleki devam etti:
“Çalışanlara nakden ödenen yiyecek tutarının vergi istisnasını 51 liraya çıkartan ve nakdi ödemeyi de aynı kapsama alan, gene çalışanlara ödenen elektrik ve naturel gaz desteklerinin 1000 liraya kadar olan kısmına vergi muafiyeti getiren, yurt dışındaki inşaat projelerinde çalıştırılan işçilere ödenen ücretleri gelir vergisinden kural dışı tutan bu üç düzenlemenin de hayırlı olmasını temenni ediyorum.”
SOSYAL YARDIM ALAN VATANDAŞLARA MÜJDELER
Toplumsal yardım alan vatandaşlar için de müjdeleri bulunduğunu aktaran Erdoğan, yardım programları için 2022’de ayırdıkları bütçeyi 6 milyar liradan 11,5 milyar liraya çıkardıklarını ifade ederek, “Bu çerçevede, prefabrik ev yapımı yardımını 40 bin liradan 150 bin liraya, betonarme ev yapım yardımını 70 bin liradan 200 bin liraya, ev onarım yardımını 25 bin liradan 75 bin liraya, öksüz-yetim yardımını 300 liradan 600 liraya, eşi vefat eden bayanlara meydana getirilen yardımı 500 liradan 1000 liraya, çoklu doğum icra eden muhtaç aile desteğini 215 liradan 400 liraya, şartlı sıhhat yardımını 55 liradan 100 liraya yükselttik.” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplumsal desteklerin bir tek yoksullara değil, hak ve gerekseme sahibi tüm vatandaşlara verildiği bir anlayışla sistemi devamlı geliştirdiklerini belirterek, şöyleki devam etti:
“Örneğin bu kapsamda getirdiğimiz yeniliklerden biri de naturel gaz tüketim desteğidir. Şubat ayından itibaren başvuruları alınmaya başlanan bu desteğin ilk ödemelerini 311 bin haneye yapmıştık. Yeni müracaat döneminde ev sahipleri yanında kiracıları da naturel gaz desteği kapsamına aldık. Destek tutarını da hane başı 900 lira ile 2 bin 500 lira içinde olacak şekilde artırdık. Naturel gaz desteği alma hakkı olup da kronik hastası yada yaşam destek aleti bulunan hanelere meydana getirilen ödemeye yüzde 5 ilave edilecektir. Bu zamanda 3 milyar liralık naturel gaz desteği vererek, vatandaşlarımızı karda kışta sıcak bir yuvanın huzuruna kavuşturmakta kararlıyız.”
TÜRKİYE AİLE DESTEK PROGRAMI’NIN BÜTÇESİ 40 MİLYAR LİRAYA YÜKSELDİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye Aile Destek Programı’nın kapsamını genişlettiklerini ifade ederek, şu detayları verdi:
“Bütçesini de 25 milyar lira ilave ile 40 milyar liraya yükseltiyoruz. Böylece bu programı, ülkemizdeki toplam hane sayısının ortalama 10’da 1’ine ulaşacak etkinliğe kavuşturmuş oluyoruz. Toplumsal yardım sistemimize kayıtlı hanelerde yaşayan çocuklarımız için ilave destek sunar getiriyoruz. Elektrik tüketim desteğinden Türkiye Aile Desteği Programı’na dahil olan haneler de yararlanabilecek. Program kapsamındaki insanlarımızın bireysel gereksinimleri için faydalandıkları yardımları artık hane geliri hesabına dahil etmiyoruz.”
Bu yeni uygulamaların vatandaşlara hayırlı olmasını dileyen Erdoğan, konuşmasını, “Türkiye kazandıkça ihmal etmeyin, milletimiz de kazanacak, milletimiz kazandıkça devletimiz de güçlenecek. Toplumsal devlet ilkesiyle, ülkemizin haiz olduğu refahı toplumun tüm kesimleriyle paylaşacak programları daha etkin şekilde uygulamaya devam edeceğiz.” sözleriyle tamamladı. (AA)
ANASAYFAYA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ
![CHP'den 'Tanju Özcan' kararı! Oy birliği ile kabul edildi](https://imgrosetta.mynet.com.tr/file/15512526/15512526-148x74.jpg)
![SON DAKİKA | Mersin Tece Polisevi'ne terör saldırısı! Bir polis şehit oldu, bir polis yaralandı... İşte bölgeden ilk görüntüler](https://imgrosetta.mynet.com.tr/file/15514333/15514333-148x74.jpg)
![Korkunç olay! Ormanlık alanda 3 yaşındaki kızını öldürüp intihar etti](https://imgrosetta.mynet.com.tr/file/15510408/15510408-148x74.jpg)
rn
","author":{"@type":"Person","name":"editor","url":"https://www.habergonder.com/author/editor/"},"articleSection":["Siyaset"],"image":{"@type":"ImageObject","url":"https://www.habergonder.com/wp-content/uploads/2022/09/15512548-700x400.jpg","width":700,"height":400},"publisher":{"@type":"Organization","name":"","url":"https://www.habergonder.com","logo":{"@type":"ImageObject","url":""},"sameAs":["https://www.facebook.com/jegtheme/","https://twitter.com/jegtheme","#","#"]}}