Sessiz hastalık olan ve emare vermeden son evreye kadar ilerleyebilen pankreas kanserinde emarelere dikkat etmek ve erken teşhis alabilmek dirimsel ehemmiyet taşıyor…
Pankreas, mide ile omurga içinde karın derinliklerinde bulunan büyük bir bezdir. Pankreas baş, beden ve kuyruktan oluşur. Baş, bağırsak halkaları ile çevrili en hacimli kısımdır ve boyun isminde olan ve direkt organın öteki kısmına bağlanan minik bir daralmaya haizdir. Beden uzun bir şekle haizdir. Kuyruk isminde olan kısım, dalakla temas halinde olan ince bir kısımdır.
Pankreas proteinlerin, yağların ve şekerlerin sindirimi için lüzumlu enzimleri üretir ve ek olarak kana insülin ve glukagon dahil olmak suretiyle hormonlar salgılar. Bunlar kandaki şeker seviyelerinin düzenlenmesi için gereklidir.
Pankreas kanseri ne kadar yaygındır?
Pankreas kanseri, her yıl oldukca sayıda insanı etkileyen oldukca agresif bir kanser türüdür. 2020’de dünya genelinde ortalama 500 bin yeni olay teşhis edilmiş ve ortalama 466 bin ölüm kaydedilmiştir.
Pankreas kanserinin görülme oranının ilerleyen yıllarda mühim seviyede artması ve kanser ölümlerinin ikinci önde gelen sebebi olması beklenmektedir.
Görülme oranının artmasının ilk sebebi insanların geçmişe nazaran daha uzun ömürlü olmasıdır. Pankreas kanseri ileri yaşlarındaki insanları daha sık etkisinde bırakır. İkinci niçin ise yaşam tarzıdır.
Teşhis araçları son yıllarda gelişmesine karşın, pankreasın duktal adenokarsinomunun (PDAC) ölüm oranı hala oldukca yüksektir. Bu kanser türü esas olarak emare vermeyen bir hastalıktır ve oldukca ileri bir aşamada olduğu süre teşhis edilir. Bundan dolayı cerrahi olarak çıkarılması mümkün olmaz.
Pankreas kanserinin son evreye ilerlemesi ne kadar sürer?
Pankreas kanseri oldukca yavaş ilerler, tam gelişme 10 ila 20 yıl sürebilir. Belirtilerin hemen hemen görülmediği başlangıç aşamasında, pankreasta kanser öncesi preinvaziv lezyonlar birikir.
Tanımlanan üç tip pre-invaziv lezyon vardır:
Pankreatik intraepitelyal neoplastik lezyonlar (PanIN)
Bu lezyonlar en sık görülenlerdir ve kendilerini oluşturan hücrelerin şeklindeki değişikliklere nazaran üç aşamada sınıflandırılır. Erken aşamalarda (PanIN-1A, PanIN-1B) kanal hücreleri gerilmeye ve müsin üretmeye adım atar. Hastalık ilerledikçe, epitel tamamen yenilenene kadar çekirdeklerdeki anomaliler ve düzensizlik (PanIN-2, PanIN-3) artar. Bu lezyonların gelişimi, progresif genetik mutasyon birikimi ve tümörü çevreleyen ortamın değişikliklerine paralel olarak ortaya çıkan invaziv karsinom oluşumuna neden olur.
İntraduktal müsinöz papiller lezyonlar (IPMN)
Bu lezyonlar, müsin kümeleri içeren kalınca bir sıvı üreten kistler şeklinde kanalların içinde büyür.
Müsinöz kistadenomlar (MCN’ler)
Bu lezyonlar çoğunlukla müsin içeren tek kistlerden oluşur.
Pankreas kanseri kalıtsal bir hastalık mıdır?
Pankreas kanserlerinin yalnız yüzde 5 ila 10’unun kalıtsal risk faktörlerine bağlı olduğu tahmin edilmektedir. Sadece hastalığın başlangıcı genetik değişimlerle yakından ilişkilidir. Her aşamanın kendi moleküler imzası vardır, kısaca hastalık ilerledikçe artan mutasyonlar görülğr.
Genetik olarak geçen ve pankreas kanseri geliştirme riskini büyük seviyede artıran bazı ender hastalıklar da vardır:
– Peutz-Jeghers sendromu, STK11 / LKB geninde bir mutasyon ile karakterize gastrointestinal sistemin bir polipozisi,
– CDKN2 geninde mutasyonlar bulunan atipik ailesel çoklu melanom-nevus sendromu,
– DNA onarımı için mühim olan genlerin mutasyonlarına haiz Lynch sendromu,
– BRCA1 ve BRCA2 genlerindeki, esas olarak yumurtalık ve meme kanseri ile ilişkili mutasyonlar.
Pankreas kanserinin sebepleri ve risk faktörleri nedir?
Pankreas kanserinin gelişimine katkıda bulunabilecek birkaç risk faktörü vardır ve bunlardan bazıları kişinin yaşam tarzını değiştirerek ortadan kaldırılabilir.
İleri yaş
Tanı konulmuş olan hastaların 30 yaşından minik olması oldukca nadirdir. Risk altındaki kişilerin ortalama yüzde 90’ı 55 yaşın üzerindedir.
Sigara
Kanser gelişme riskinde 2,5 kat artışa yol açan en mühim değiştirilebilir risk faktörü sigaradır.
Aşırı kiloluluk yada fazla kilo
Vücut Kitle İndeksi’nin her 5 birimi için risk yüzde 10 artar.
Tip 2 diyabet
Çoğu zaman yanlış beslenme, aşırı kiloluluk yada fazla kilo sebebiyle ortaya çıkan tip 2 diyabet de pankreas kanseri için bir risk faktörüdür.
Kronik pankreatit
Pankreasın kronik iltihaplanma durumu, fibroz gelişimine ve pankreas hasarına neden olur. Bu durum pankreas kanserine yakalanma riskini 13 kat artırır.
Hastalığın nedenini bilmeden, önleme oldukça zor olsa gerek. Bundan dolayı, asla şüphesiz, sigara ve alkol kullanımından kaçınmak ve sıhhatli bir yaşam seçimi seyretmek tavsiye edilir. Meyve ve sebzelerden varlıklı bir rejimle beslenmeye itina gösterin ve fizyolojik aktivite yapın.
Pankreas kanserinin emareleri nedir?
Ne yazık ki, pankreas kanseri olan bir çok insan kanserin erken evrelerinde hiçbir emare göstermez. Emareler mevcut olsa bile, oldukca belirsizdirler ve onları tanımlamak ve pankreas kanserine bağlamak oldukca zor olsa gerek.
Emareler çoğu zaman tümör ilerlediğinde, öteki organlara yayıldığında yada safra yayınlarını tıkadığında gözlemlenebilir hale gelir.
En sık görülen emareler şunlardır:
– Kilo kaybı,
– İştah kaybı,
– Sarılık (cildin ve öteki vücut dokularının sararması),
– Karın yada sırt ağrısı,
– Mide bulantısı ve kusma,
– Kuvvetli zayıflık.
Daha nadiren safra yollarının iltihabı (kolanjit), pankreatit, venöz tromboz ve vakaların yüzde 13 ila 20’sinde diyabet oluşabilir.
Pankreas kanseri iyi mi teşhis edilir?
Organın erişilemeyen konumu sebebiyle pankreas kanserini teşhis etmek zor olsa gerek.
Kandaki spesifik molekülleri ölçerek yapılabilen etkili bir teşhis, hastanın hayatta kalması üstünde büyük bir etkiye haizdir. Pankreas kanseri varlığının en erken gelişim aşamalarından itibaren sinyal verebilen dolaşımdaki biyobelirteçler kullanılmalıdır. CA19.9, pankreas kanserinin varlığını saptamak için şu anda kullanılan biyobelirteçtir. CA19.9 seviyelerindeki süre içindeki değişiklik ilaç tedavilerine yanıtı seyretmek için de kullanılır.
CA19.9 ile beraber kullanılmak suretiyle hem tümör hem de tümör çevresinden türetilen öteki belirteçlerin keşfi ve kombine kullanımı için emek harcamalar devam etmektedir.
Pankreas kanserini teşhis etmek için tamamlayıcı görüntü çözümleme teknikleri de kullanılır. Bilgisayarlı tomografi (BT) ve manyetik rezonans görüntüleme (MR), organdaki değişikliklerin analizi yöntemiyle tümörün erken bir aşamada tanımlanmasına olanak tanır. Ek olarak MR, safra yollarının detaylı değerlendirmesini sağlar ve karaciğer lezyonlarının belirlenmesini sağlar.
Endoskopik ultrason (EUS), lenf düğümlerini tanımlamak ve tümör ile komşu damarlar arasındaki ilişkiyi değerlendirmek için ek bir vasıta olarak kullanılır. Bu teknik oldukca hassastır ve çapı 2 santimetre’den minik olan lezyonları tespit edebilir. İnce bir iğnenin kullanılmasıyla dokulardan örnek alınır.
Pankreas için en iyi 10 yiyecek
Pankreas sağlığına bilhassa iyi gelen bazı besinler vardır:
1. Tam tahıllar
Tam tahıllar ve rafine edilmemiş unlarla meydana getirilen ürünler, metabolizma için yararlı mineraller ve vitaminler sağlar ve pankreas için fena olan kan şekeri dalgalanmalarının sınırlanmasını ve insülin dengesizliklerinin önlenmesini, aşırı kilo ve iltihaplanmanın azaltılmasını sağlar.
2. Yaban mersini
Yaban mersini antioksidanlar, bilhassa hücre hasarını önlemek için mühim olan antosiyaninler ve resveratrol benzer biçimde maddeler açısından en varlıklı besinler arasındadır. Antosiyaninler pankreas ve karaciğer lezyonlarını iyileştirmek ve pankreastaki Beta hücrelerini korumak için faydalıdır.
3. Kırmızı üzüm
Kırmızı üzüm, tümör ve irin önleyici etkiye haiz bir molekül olan resveratrol için iyi bir kaynaktır. Emek harcamalar, resveratrolün pankreasta oksidatif etkilere yol açan özgür radikalleri etkisiz hale getirerek şiddetli akut pankreatit üstünde terapötik bir etkiye haiz bulunduğunu göstermektedir.
4. Yoğurt
Yoğurt, pankreas için mühim yararları olan, bağışıklık sistemini ve sindirim sistemini sıhhatli tutmaya destek olan yararlı bakteriler olan probiyotikler için iyi bir kaynaktır.
5. Su
Pankreas iltihabı dehidrasyona niçin olabilir ve bu yüzden her gün bolca su içmek önemlidir.
6. Kereviz
Apigenin, kereviz de dahil olmak suretiyle çeşitli bitkilerde bulunan bir bileşiktir ve kanser önleyici etkileriyle bilinmektedir. Araştırmalar, kerevizde kayda kıymet miktarlarda bulunan apigenin maddesinin bilhassa yumurtalık ve pankreas kanseri ile mücadelede oldukca etkili bulunduğunu göstermiştir. Apigenin, kanserin başlangıcında anahtar bir enzimi etkisiz hale getirerek pankreas kanseri hücrelerinin ölmesini sağlar.
7. Enginar
Enginar pankreas kanserine karşı destek olabilir. Bu bitkilerin antitümör özellikleri, ihtiva ettiği apigenin ve lutein adlı antioksidanlardan gelir. Bu antioksidanlar vücuttaki toksinleri yok etme özelliğine haizdir.
8. Tarçın
Tarçın, kan şekeri seviyelerinin düşürülmesini ve dolaşımdaki yağların, trigliseritlerin ve fena kolesterolün seviyelerinin iyileştirilmesini kolaylaştırır. Bu şekilde pankreasın emek vermesi rahatlar.
9. Bitkisel proteinler
Baklagiller ve soya, düşük doymuş yağ içeriğine haiz muhteşem protein kaynaklarıdır. Protein rejimde önemlidir, aşırı doymuş yağ ise pankreasla ilgili sorunları şiddetlendirebilir, sindirim için ihtiyaç duyulan daha çok enzim üretmeye zorlayabilir ve mevcud pankreas hastalıklarını daha da kötüleştirebilir.
10. Lahana
Lahana brokoli, karnabahar yada kara lahana tüketmek, pankreasın gelişen tümörlerden korunmasında yarar sağlar. Haftada minimum iki kez tüketilmesi önerilir. Sadece iyot eksikliğine bağlı hipotiroidizm durumunda, iyot ihtiyacını büyük seviyede artırdıkları için bu sebzelerin fazla tüketimi önerilmez.