Değişik nedenlerle ortaya çıkabilen vajinal kuruluk, menopozun emarelerinden biri olarak görülüyor ve çeşitli tedaviler ile bu süreç sıhhatli bir halde yönetilebiliyor…
Pelvis, hanımlarda vücudun en varlıklı damar ağına haiz bölgedir ve bu, işlevlerini hastalık duymadan yerine getirmesini sağlar. Hanım pelvis ekseninde yer edinen vajina, devamlı pelvik organların durumunu, hormonal ve dolaşım değişikliklerine tepkilerini ve patolojik süreçlerin emarelerini son aşama duyarlı bir halde gösterir.
Bundan dolayı, yumurtalıkların hormon üretimindeki kademeli düşüş, pelvik organlarda mühim değişikliklere neden olur ve bir tek işlevlerinin durmasına (yumurta üretiminin durması ve yumurtalıklarda menstrüasyon) değil, bununla birlikte yapılarının değişmesine de niçin olur.
Menopoz emareleri kişiden kişiye nazaran değişebilir, bundan dolayı de bireyselleştirilmiş tedavi gerekir.
Salgı miktarı azalıyor
Doğurganlığın onlarca yılı, çeşitli uyaranlara bağlı olarak pelvik kan dolaşımının yoğunlaşması, ana semptomu “ıslaklık” olan alt abdominal kan akışı ile karakterize edilir. Bu duruma, kanın bolluğu sebebiyle kan damarlarından artan sıvı akışı niçin olur, bunun işareti, vajinal girişte de görülen vajinal akıntıdır.
Vajinal akıntının kendisi, kan damarlarından yüzde 80 sıvı, ek olarak servikal kanal ve rahim boşluğundan ve ek olarak fallop tüplerinden gelen salgılardan oluşur. Menopoz esnasında vajinal kuruluğun sebebi ilk olarak yaşa bağlı hormonal ve pelvik kan dolaşımı değişikliklerinde bulunur, bu da vajinal salgı miktarında azalmaya ve vajinal epitel atrofisine neden olur.
En gizli saklı emare
Vajinal kuruluk, partner ilişkisinin bozulması, idrar damlaması, yaşam kalitesinde değişim ve kalıcı kişilik saygısı bozukluklarının zamanında ve etkin bir halde tedavisi ne olursa olsun en erken zamanda ustalaşmış müdahale ile yapılmalıdır. Bu tür şikayetlerle karşılaşan bayanlar, her geçen gün artmaktadır.
Fert ve tedavi eden doktorun yakın işbirliğine ek olarak, hormonal ve kan dolaşımı değişikliklerinin bilinmesi, yaşam seçimi değişimleri, tertipli egzersiz, gerektiğinde zayıflama ve hastalıkların açık bir halde uzmanla konuşulması vajinal kuruluğu azaltmada son aşama mühim bir rol oynamaktadır.
Vajinal mikrobiyom da ehemmiyet taşıyor
Vajinal mikrobiyomun durumu da vajinal kuruluk gelişiminde mühim bir rol oynar. Vajinal mikrobiyom, vajinada bulunan bakteri, mantar, virüs ve mikroorganizma kütlesini ifade eder. Vajinal laktik asit bakterileri tarafınca fizyolojik denge, vajina epitelinde depolanan şekerin laktik aside dönüştürülmesiyle vajinal salgı hafifçe asidik bir değerde tutulacak şekilde sağlanır. Bu asidik ortam, vajinal bakteri florasının ve mantarların aşırı büyümesini engeller, bundan dolayı vajinal akıntı miktarı da düzgüsel sınırlar içindedir.
Bu denge bozulursa, bakteri fazlalığı durumunda vajinal akıntı miktarı artar, mantar üremesi durumunda ise pıhtı benzeri akıntıya ek olarak vajinal kuruluk oluşur.
Menopozla beraber vajinal Lactobacillus florasının kaybolması ve mikrobiyomun düzenlenmesinin bozulması meydana gelir. Hormon replasman tedavileri bile bu yararlı bakterilerin vajinaya geri dönmesine destek olmaz. Bundan dolayı de vajinal kuruluk ortaya çıkabilir.
