AA
Dünyada milyonlarca kişinin ölümüne yol açan koronavirüsün,
artık ağır hastalık oluşturma ihtimali azaldı…
Ankara Bilkent Kent Hastanesi Yoğun Bakım İdari Sorumlusu
Prof. Dr. Turan, 3 senenin geride kalmış olduğu koronavirüs salgınında gelinen nokta ve
öteki solunum yolu enfeksiyonlarının seyrine ilişkin değerlendirmelerde
bulunmuş oldu.
“Alınan örneklerin ortalama yüzde 10’u pozitif çıkıyor”
Koronavirüs ilişkili hastalık tablosunun genel olarak
azaldığını fakat son dönemde pozitiflik oranlarında bir miktar artış bulunduğunu
belirten Turan, “Geçtiğimiz haftalarda pozitiflik oranı yüzde 5
civarındayken son günlerde birazcık artarak yüzde 10’a ulaştı. Şu demek oluyor ki kişilerden
alınan örneklerin ortalama yüzde 10’u pozitif çıkıyor. Bu tüm viral
enfeksiyonlarda olduğu şeklinde koronavirüste de bilhassa mevsimsel
değişimlerle bağlantılı oynamalardan kaynaklanıyor olabilir.” ifadelerini
kullandı.
Koronavirüsün ağır hastalık oluşturup oluşturmamasının
mühim bulunduğunu vurgulayan Turan, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
“Artık koronavirüs
de bir tür mevsimsel grip”
Her neyse ki koronavirüsün değişen virüs yapısıyla birlikte ağır hastalık görülme oranı azaldı. Şu demek oluyor ki hastalıkla ilişkili hastaneye yatış, yoğun bakım gerekseme oranları düştü. Kendi hastanemizde de ayırdığımız, izole ettiğimiz bölgeler haricinde ek bir alan açmaya gerek kalmıyor. Fakat koronavirüs kaynaklı çevremizdeki gözlemler ve hastanemize başvuran kişiler, genel olarak evde fazlaca ağır bir gribal enfeksiyon geçirdiğini belirtiyor. Çoğu zaman kendilerini evde izole edip bu periyodu atlatıyorlar, doğrusu da bu aslına bakarsan. Zira artık koronavirüs de bir tür mevsimsel grip, viral enfeksiyon grubuna dahil edilebilir, bu semptomlarla aşama kaydediyor. Koranvirüsün üç senelik sürede gelinen noktada virüs yapısı değişikliğe uğradı ve ağır hastalık oluşturma ihtimali azaldı.
İleri yaşlarındaki kişiler hala riskli
Bununla beraber Sıhhat Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi
de olan Prof. Dr. Turan, koronavirüs ve öteki tüm viral enfeksiyonların ileri
yaşlarındaki kişiler ve ek hastalığı olanlar için devamlı ağır hastalık riskini
getirdiğinin altını çizdi.
Bu yüzden hasta olan kişilerin ne olursa olsun kendisini izole
etmesi, kalabalık, kapalı ortamlarda maske takması icap ettiğini özetleyen Turan,
süresi uzayan ve geçmeyen viral semptomlarla ilgili de şu uyarılarda bulunmuş oldu:
“Vücut direnci düşük, ek hastalığı
olan kişilerde hastalık daha ağır seyredebilir”
Ortalama 10 gün süresince viral semptomları devam eden, bu süreçte hala kendisini fena hisseden kişiler olabiliyor. Bu aşamada şuna dikkat etmek gerekiyor; başta viral enfeksiyon şeklinde süregelen bir hastalığa uzayan süreçte eğer tekrarlayan ateş, sekresyon kalitesindeki değişim şeklinde ek semptomlar ekleniyorsa üstüne bir bakteriyel enfeksiyon yaşanıyor olabilir. Bu tip durumlarda kişiler tedavilerinin düzenlenmesi için ne olursa olsun hekimlerine başvurmalı. Viral enfeksiyonlar sıhhatli bireylerde çoğunlukla 2-3 hafta içinde azalarak kaybolur. Fakat bu kişinin vücut direnci, kendine iyi mi dikkat ettiğiyle de fazlaca ilgili bir durum. Vücut direnci düşük, ek hastalığı olan kişilerde hastalık daha ağır seyredebilir. Önerimiz, kişilerin hastalık döneminde sıvı alımına dikkat etmeleri, sıhhatli besinler ve vitaminlerle kendilerini desteklemeleri.
Aşı hala fazlaca mühim
Turan, aşılamanın bir tek koronavirüs değil, öteki tüm viral
enfeksiyonlara karşı da koruma sağladığını, bireylerin aşılar yardımıyla bu tip
hastalıkları daha hafifçe atlatabildiğini altını çizdi.
Turan, 3 senenin geride kalmış olduğu pandemiyle mücadelede
bilhassa 2020’nin oldukça sıkıntılı bir yıl bulunduğunu anımsatarak, hem
vatandaşların hem de sıhhat çalışanlarının süreçten ciddi şekilde etkilendiğini
dile getirdi.
“Büyük bir savaşım verdik”
Koronavirüsün ilk ortaya çıktığında dünya genelinde hiçbir
sıhhat otoritesinin bu virüsle iyi mi savaşım edileceğine yönelik net bilgiye
haiz olmadığına işaret eden Turan, şu değerlendirmelerde bulunmuş oldu:
Pandemide hakkaten fazlaca sıkıntılı bir süreç yaşadık, büyük bir savaşım verdik. Bilim Kurulunda yaptığımız toplantılar, hastanede yaptığımız görevlerimizde, fazlaca duygusal anlamış olur da sorunlu anlamış olur da yaşadık. Sıhhat sisteminin tüm emekçilerine ek olarak teşekkür ediyorum, çalışanı, hemşiresi, doktoru kim var ise ailelerini ikinci plana atıp o dönemde sıkıntılı bir savaşım verdiler. Bu süreçte yaşamını kaybeden tüm meslektaşlarımıza, sıhhat çalışanlarına da Tanrı’tan rahmet temenni ediyorum. Ümit ederim bu şekilde bir salgını ne devletimizde de ne dünyada tekrar görmeyiz.
