İngiltere’de bilim adamlarının 2 mağarada gerçekleştirdikleri araştırmalarda mağarada bulunan bir bayan iskeleti üstünde meydana getirilen DNA çalışmalarından kadının yamyam olduğu sonucuna varıldı.
İngiltere’de meydana getirilen yeni bir emek verme, ülkede bulunan en eski insan DNA’larının, biri yamyam olan iki değişik insan grubuna ilişik bulunduğunu ortaya çıkardı.
İngiltere’nin başkenti Londra’daki araştırmacılar, Eski Taş Devri’nin sonlarına doğru yaşayan iki İngilizin DNA’sını çözümleme etti. Bunlardan iki Somerset’teki Gough’s mağarasında diğeri ise Şimal Galler’deki Kendrick’s mağarasında bulunmuş oldu.
14 bin 900 yıl öncesine ilişik yaşam bulgusu
Uzmanlar, Gough’s mağarasında bulunan insan kalıntısının bir hanıma ilişik bulunduğunu ve 14 bin 900 yıl ilkin yaşadığını söylemiş oldu. Kendrick’s mağarasından alınan DNA örneğinin ise 13 bin 600 yıl ilkin yaşayan bir adama ilişik olduğu ifade edildi.
Daily Mail’in haberine gore sonuçlar, her birinin, son Buz Devri’nin sonunda, her ikisi de oldukça değişik beslenme şekillerine haiz, İngiltere’ye göç eden ayrı bir gruba ilişik bulunduğunu gösteriyor.
Mağarada bulunan hanım yamyam çıktı
Uzmanlar, kalıntıları Gough’s mağarasında bulunan kadının muhtemelen yamyam bir grubun parçası bulunduğunu, öteki insanın ise ağırlıklı olarak deniz ve tatlı su yiyecekleri ile beslendiğini söylemiş oldu.
Yeni emek verme, Londra Organik Tarih Müzesi, London College Üniversitesi ve Francis Crick Enstitüsü’ndeki uzmanlar tarafınca yönetildi ve Nature Ecology & Evolution adlı bilimsel dergide gösterildi.
“Britanya’ya ilk ne süre geldiklerini bilmiyorduk”
Tabiat Zamanı Müzesi’nden araştırma yazarı Dr. Selina Brace, “Britanya’daki bu erken insan popülasyonların kimlerden oluştuğu hakkında hakkaten daha çok şey öğrenmek istedik. Önceki çalışmalarımızdan Batılı avcı-toplayıcıların günümüzden ortalama 10 bin 500 yıl ilkin Britanya’da bulunduğunu biliyorduk. Fakat Britanya’ya ilk ne süre geldiklerini ve orada bulunan tek nüfusun bu olup olmadığını bilmiyorduk” dedi.
“Fazlaca sayıda deniz ve tatlı su gıdası yiyorlardı”
Öteki taraftan, emek verme incelenen DNA’ların bir tek genetik olarak değil, kültürel olarak da değişik bulunduğunu buldu. UCL’den araştırma yazarı Dr. Rhiannon Stevens, “Kemiklerin kimyasal analizleri, Kendrick mağarasındaki bireylerin büyük deniz memelileri de dahil olmak suretiyle oldukça sayıda deniz ve tatlı su gıdası yediğini gösterdi” dedi.
“Ritüelistik yamyamlığın kanıtı”
Stevens sözlerine şöyleki devam etti:
“Gough’s mağarasındaki insanların ise deniz ve tatlı su gıdalarını yediklerine dair hiçbir kanıt bulunamadı. Mağarada bulunan kafatası fincanları ritüelistik yamyamlığın kanıtı olarak yorumlanabilir.”
