Günde 2 yada daha çok şekerli içecek tüketen kişilerde; mide, bağırsak, meme, endometriyal ve böbrek kanseri dahil olmak suretiyle aşırı kiloluluk ile ilişkili kanserden ölme riskinin arttığı ortaya çıktı.
The Lancet adlı bilimsel dergide kısa sürede gösterilen bir araştırmaya bakılırsa, dünyadaki kanser ölümlerinin yarısı önlenebilir risk faktörleri ile ilişkili olup bunların içinde görülme oranı artmaya devam eden ve yaşam seçimi ile yakından ilişkili iki hastalık olan aşırı kiloluluk ve diyabet öne çıkmaktadır.
Yeni araştırmalar, günde 2 yada daha çok şekerli içecek içen kişilerin mide, bağırsak kanseri, menopoz sonrası meme kanseri, endometriyal kanser ve böbrek kanseri dahil olmak suretiyle aşırı kiloluluk ile ilişkili kanserlerden ölme riskinin yüzde 5 arttığını gösteriyor.
Kanser riskini artırıyor
Emek verme, Amerikan Kanser Derneği’nden araştırmacılar tarafınca yönetildi ve sonuçlar, tertipli olarak şekerli içecekler tüketen iştirakçilerin daha yüksek vücut kitle indeksine (VKİ) haiz bulunduğunu gösteriyor. VKİ, bir kişinin kilosunu boyuna bakılırsa değerlendiren ve sıhhatli bir kiloda olup olmadığını gösteren bir ölçektir.
Araştırmacılar, şekerle tatlandırılmış içeceklerin ve suni olarak tatlandırılmış içeceklerin alımı ile tüm kanserler arasındaki ilişkiyi incelemek için kanser olmayan 934 binden fazla kişiden bu içeceklerin tüketimi hakkında 1982’den 2016’ya kadar informasyon aldı.
Emek verme takip edeni esnasında 135 bin 93 katılımcı kanser sebebiyle öldü. Sonuçlar, erkekler ve hanımefendiler tarafınca günde 2 fazla şekerle tatlandırılmış içecek tüketiminin, bu tarz şeyleri asla içmemiş kişilerle karşılaştırıldığında kanserden ölüm riskini artırdığını ortaya koydu.
Suni tatlandırıcılar pankeras kanserini tetikliyor
Şekerle tatlandırılmış içecekler kanserden daha yüksek ölüm oranı ile ilişkilendirilirken, suni tatlandırıcılar içeren içecekler tüketen sıhhatli kilodaki iştirakçilerin bile pankreas kanseri geliştirme riskinin daha yüksek olduğu görüldü.
Araştırmacılar, bir çok suni tatlandırıcının çoğu zaman güvenli olduğu düşünülse de, bu maddelerin kullanımının arttığını ve bu yüzden alımlarının insanlarda kanser riski ile ilişkili olup olmadığının belirsizliğini koruduğunu söylüyor.