Tayvan Dışişleri Bakanı Joseph Wu, Çin’in ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi’nin ziyaretini bahane ederek yapmış olduğu tatbikatları ‘işgal planına hazırlık’ olarak değerlendirdi.
ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi, geçtiğimiz günlerde Tayvan’ı ziyaret etti.
Pelosi’nin ziyareti, Pekin ile Washington hattı içinde gerilim yaşanmasına niçin oldu.
İki ülke içinde sular hemen hemen durulmazken Tayvan Dışişleri Bakanı Joseph Wu, açıklamalarda bulunmuş oldu.
Bakan, Çin’i sorumsuzca hareket etmekle suçladı
Bakan Wu, düzenlemiş olduğu basın toplantısında, daha ilkin açıklanan 4 günlük süreye karşın devam eden geniş ölçekli tatbikatların, Hint-Pasifik bölgesinin en yoğun hava ve vapur taşımacılığı güzergahlarından birindeki faaliyetleri aksattığını, bölgesel sulh ve güvenliğe zarar verdiğini belirterek, Çin’i “sorumsuzca hareket etmekle” suçladı.
“Çin, tatbikatları Tayvan’ı işgal planına hazırlık için kullanıyor”
Pekin’in Pelosi’nin ziyaretini bahane ederek Tayvan Boğazı ve çevresinde egemenlik kurmaya yönelik niyetini ortaya koyduğunu ifade eden Wu, “Çin, tatbikatları Tayvan’ı işgal planına hazırlık için kullanıyor.” dedi.
Wu, Çin’in, tatbikatlar esnasında taraflar arasındaki fiili hava ve deniz hattını belirleyen itibari “orta çizgiyi” geçip uzun süredir kabul edilen zımni uzlaşmayı ihlal ettiğini, Tayvan Boğazı’ndaki uzun dönemli statükoyu değiştirebilmek için bu eylemleri sıradanlaştırmaya çalışabileceğini söylemiş oldu.
“Çin’in aslolan niyeti tüm bölgede statükoyu değişiklik yapmak”
Tatbikatlar esnasında Ada çevresine güdümlü füzelerin fırlatıldığını, Çin’in açıkça öteki ülkeleri, Tayvan’ı işgal etme girişimine müdahale etmekten caydırmaya çalıştığını belirten Wu, “Erişimi engellemeye yönelik taktiklerin prova edilmesi Çin’in Tayvan’ın ötesindeki jeo-stratejik ihtiraslarını gözler önüne seriyor. Çin’in askeri tatbikatların gerisindeki aslolan niyeti Tayvan Boğazı’nda ve tüm bölgede statükoyu değişiklik yapmak.” ifadelerini kullandı.
“Kimse özgürlük ve demokrasiyi Tayvan’ın elinden alamaz”
Çin’in Tayvan’a yönelik tavrını yalnızca bahane olarak kullandığı, aslolan hedefinin tesirini Ada’nın ötesinde genişletmek bulunduğunu dile getiren Wu, özgürlüğü korumak için çaba sarfeden tüm ülkeleri otoriterliğin yayılmasına tepki vermek suretiyle birlik olmaya çağırdı.
Pekin’in büyük ölçekli tatbikatlar, roket denemeleri, siber saldırılar, dezenformasyon kampanyaları, ekonomik yaptırımlar ve zorlamayla Tayvan kamuoyunun moralini çökertmeyi hedeflediğini öne devam eden Wu, sözlerini şöyleki sürdürdü:
“Çin’in Tayvan’ı korkutmaya yönelik girişimleri bizi ne paniğe sevk edebilir ne de yenilgiye uğratabilir. Kimse özgürlük ve demokrasiyi Tayvan’ın elinden alamaz. Bunlar bizim DNA’mıza işlemiş değerlerdir. Tayvan kendi özgür ve demokratik yaşam biçimini sonuna kadar koruyacaktır.”
ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi’nin ziyareti
Pelosi ve beraberindeki 5 kişilik Kurultay heyetinin geçen hafta yapmış olduğu ziyaret, Ada’yı topraklarının parçası gören Pekin’in tepkisini çekmişti. Çin, 2 ve 3 Ağustos’taki ziyaretin arkasından Ada çevresindeki askeri tatbikatlara başlamıştı. İlk başta 4-7 Ağustos’ta düzenleneceği açıklanan tatbikatlar, öngörülen takvimin ötesinde sürdürülüyor.
Pelosi, Çin ile egemenlik ihtilafı içindeki Ada’yı 25 yıl aradan sonrasında ziyaret eden ilk ABD Temsilciler Meclisi Başkanı olmuştu. Daha ilkin 1997’de Newt Gingrich, bu görevi yürütürken Tayvan’ı ziyaret etmişti.
Çin-Tayvan anlaşmazlığı
Çin’de İkinci Dünya Savaşı’nın arkasından çıkan iç harpte Mao Zedong liderliğindeki Çin Komünist Partisinin (ÇKP) 1949’da iktidarı ele geçirmesi ve Çin Halk Cumhuriyeti’nin kuruluşunu duyuru etmesi üstüne Çan Kayşek liderliğindeki Çin Milliyetçi Partisi (Kuomintag) üyeleri, Tayvan’a yerleşip 1912’de kurulan “Çin Cumhuriyeti” iktidarının Ada’da devam ettiğini ileri sürerek bağımsızlık duyuru etmişti.
Bu girişim, Çin tarafınca kabul edilmese de Tayvan temsilcileri, 1971’e kadar Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulunda Çin’i temsil etmişti. 1950’ler ve 1960’larda oldukca sayıda ülkenin diplomatik ilişki tercihini Çin Cumhuriyeti’nden Çin Halk Cumhuriyeti’ne çevirmesinin arkasından 1971’de BM Genel Kurulunda meydana getirilen oylamada, Pekin hükümetinin Çin’in tek meşru temsilcisi kabul edilmesiyle Tayvan’ın internasyonal örgütlerdeki konumu belirsiz hale gelmişti.
AA’nın haberine nazaran; Pekin yönetimi, “Tek Çin” ilkesini benimseyerek Tayvan’ın kendi topraklarının parçası bulunduğunu korumak için çaba sarfediyor. Çin, boğaz ve çevresindeki askeri varlığının yanı sıra Tayvan’ın dünya ülkeleriyle müstakil diplomatik ilişkiler kurmasına, BM’de ve öteki internasyonal kuruluşlarda temsil edilmesine karşı çıkıyor, kendisini tanıyan ülkelerin Tayvan ile diplomatik ilişkilerini kesmesini koşul koşuyor.