Astımla ilgili doğru malum hatalar hakkından açıklamalar icra eden Dr. Öğr. Üyesi Elkin, zayıflamanın hastalığın seyrini pozitif yönde etkileyeceğini belirtti.
Dünyada ortalama 370 milyon kişiyi etkileyen astım, ciddi bir halk sağlığı problemi.
Türkiye’de her 13 kişiden 1’inde rastlanılan astımı, tamamen ortadan kaldıracak bir ilaç ise hemen hemen bulunamadı.
Hususi bir üniversitenin Halk Sağlığı Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Nurten Elkin, mevzuya ilişkin açıklamalar yapmış oldu.
AA’nın haberine gore; astım ile ilgili doğru malum yanlışları özetleyen Elkin, her yaştan insanı etkileyen sadece doğru tedavi şekilleri ile denetim altına alınabilen astımın, zannedildiği benzer biçimde çocukluk hastalığı olmadığını belirtti.
Sonradan da gelişebildiğini de belirten Elkin, her yıl olay sayısında artışın yaşandığını, doğru tedavi şekilleri uygulanmazsa astım hastalarının günlük yaşam kalitelerinin düşebileceğini aktardı.
“Dünyanın hiçbir yerinde astımı tamamen ortadan kaldıran bir ilaç tedavisi yok”
Elkin, kronik bir akciğer hastalığı olarak malum astımın, bulaşıcı bir enfeksiyon olmadığını ifade ederek, şunları kaydetti:
“Sadece astıma alerjenler, mesleksel etkenler, tütün mamulleri kullanımı, ev içi ve dışı hava kirliliği, enfeksiyonlar, üst solunum yolu enfeksiyonu (nezle, sinüzit, burun polibi vs.), ruhsal faktörler, ilaçlar ve besinler benzer biçimde birçok etken sebep olabilmekte. Dünyanın hiçbir yerinde astımı tamamen ortadan kaldıran bir ilaç tedavisi yok. Hastalık tekrarlayan nefes darlığı, nefes alıp verirken ortaya çıkan hırıltı, hışıltı, ıslık sesi, göğüste baskı hissi ve öksürük benzer biçimde emarelerle kendini gösterir.
“İlaçların doğru ve tertipli kullanılması oldukça önemlidir”
Astım tedavisinin amacı hastalığın şikayetlerinin denetim altına alınması ve hastanın yaşamını normale en yakın şekilde devam ettirilmesidir. Uygun ilaç tedavisinin verilmesi ile astım emareleri denetim altına alınabilmektedir. Hastalığı başlatan etkenlerden sakınılması ve ilaçların doğru ve tertipli kullanılması oldukça önemlidir. Devletimizde her 12-13 yetişkinden 1’inde ve her 7-8 çocuktan 1’inde astım hastalığı görülüyor.”
“Zayıflamak, hastalık kontrolünü düzeltebilmektedir”
Dr. Öğr. Üyesi Nurten Elkin, meydana getirilen araştırmalarda hastaların ilaçlarını doktorunun önerilmiş olduğu şekilde kullanmasının, sigarayı bırakmanın ve obez hastaların zayıflamasının, sıhhatli ve dengeli beslenmenin, tertipli egzersiz yapmanın, solunan ortam havasını temiz tutmanın astımın kontrolünü kolaylaştırdığını söylemiş oldu.
Elkin, “Yüzde 30-40 oranında astımlı hastada aşırı kiloluluk olduğu bildirilmekte ve zayıflamak hastalık kontrolünü düzeltebilmektedir.” ifadelerini kullandı.
Dikkat edilmesi ihtiyaç duyulan noktalar
Elkin, halk içinde doğru sanılan birçok yanlışın olduğuna değinerek, bilhassa astım hastalarının dikkat etmesi gerekenlere ilişkin şunları kaydetti:
“Ev ve iş yerlerinde havalandırılma artırılmalı. Ev tozu ve akarlarından korunulmalı, ev işi yaparken maske kullanılmalı. Evcil hayvanlarla temas kurulması durumunda maske takılmalı. Mevsim geçişlerinde polenden korunmak için güneş gözlüğü ve maske kullanımı dikkatsizlik edilmemeli.
“Astım ilaçlarının bağımlılık yapmış olduğu düşüncesi tamamen yanlış”
Hastanın sigara dumanı ile teması önlenmeli. Soba, fırın yakıtları, kızarmış yağ, oda spreyi, boya ve ciladan kaynaklı gazlardan kaçınılmalı, bu tür ortamlarda bulunulduğu durumlarda oda iyice havalandırılmalıdır. Astım hastalarında, hastalık denetim altındaysa egzersizler ve hatta ağır sporlar dahi yapılabilir. Astım ilaçlarının bağımlılık yapmış olduğu düşüncesi tamamen yanlış olup, tedavide kullanılan hiçbir ilacın bağımlılık yapıcı tesiri bulunmamaktadır. İlaçlar bırakıldığı süre da hasta hiçbir yoksunluk çekmez. Ev ortamında temizlik maddelerinde tuzruhu ve çamaşır suyu benzer biçimde tahriş edici maddeler kullanılmamalıdır.”
Astımın tedavi ile denetim altına alınabildiğini belirten Elkin, tetikleyici ve risk faktörlerinden uzak kalınması durumunda, lüzumlu koruyucu önlemlerin alınması ve hastanın tedaviye uyumunun artırılmasıyla hastalığın seyrinde mühim gelişmeler yaratabileceğini belirtti.