Yozgat’ta bir kişinin yaşamını kaybetmiş olduğu trafik kazasıyla ilgili izahat icra eden Ulusal güreşçi Rıza Kayaalp, elinden gelen her şeyi yaptığını, tetkikte yüzde yüz merhum yayanın suçlu bulunduğunu söylemiş oldu.
Dünya ve Avrupa şampiyonu Rıza Kayaalp, geçtğimiz gün otomobiliyle Sivas-Ankara arasındaki E-88 karayolunun Yozgat Çalatlı köyü mevkiinde seyir halindeyken, karşıdan karşıya geçmek isteyen Ertuğrul Dolgunyürek’e çarpmıştı.
Tırın da çarptığı yaya yaşamını yitirdi
Yola savrulan iki çocuk babası Dolgunyürek, hemen sonra da tırın çarpmasıyla vaka yerinde yaşamını yitirmişti.
Rıza Kayaalp gözaltına alınıp özgür kaldı
Kazanın arkasından Kayaalp ve Şahin gözaltına alındı. Jandarmadaki işlemleri tamamlanan Rıza Kayaalp ve Necmi Şahin, mahkemece tutuksuz yargılanmak suretiyle adli denetim şartıyla özgür bırakıldı.
Kaza raporu ortaya çıktı: Alt geçit kullanılmadı
Jandarmanın hazırladığı kaza raporunda Dolgunyürek’in, 150 metre ileride bulunan alt geçit yerine ışıklandırma bulunmayan yerde yolun karşısına geçmeye çalmış olduğu; Kayaalp’in, ansızın yola çıkan Dolgunyürek’e otomobilinin sağ çamurluk ve aynası ile çarptığı açıklandı.
Rıza Kayaalp’ten izahat
Yaşanmış olan olayın arkasından Ulusal güreşçi, hakkında çıkan haberler ve eleştiriler sonrasında haksız ithamlara maruz kaldığını belirterek, kazayı ayrıntılarıyla anlattığı bir paylaşımda bulunmuş oldu:
“Kaza haberim, aceleyle ve şuursuzca paylaşıldı”
“Bu açıklamayı toplumsal medyada ve gazetelerde yalan-yanlış haberler, yorumlar yüzünden yapmak zorunluluğu hissediyorum, ilk olarak vefat eden şahsa Tanrı’tan rahmen, ailesine baş sağlığı arzuluyorum. Kabahat kimde olursa olsun hiçbir canın kaybından mühim değildir bunun bilinmesini isterim.
Yozgat’ta bulunan ulusal basınımızın, bilhassa İHA ajansı, benim ülkemi temsil eden bir sporcu olduğumu, acil yapacakları haber yüzünden zor duruma düşeceğimi umursamaksızın ismim haber niteliği taşımış olduğu için süratli ve araştırılmadan, haberim paylaşılsın diye bilinçsiz yapılarak servis edilen haberler yüzünden halk nezdinde zor duruma düşürmüşlerdir.
Vakadan 15-20 dakika sonrasında gelen TC Savcımıza olayın iyi mi gerçekleştiği mevzusunda vermiş olduğum ifadem her neyse bir sonraki gün de verdiğim resmi ifadem de birebir aynıdır, eğer aksi bir durum var ise sayın savcımızı siz değerli üyelerimizin huzurunda görevini halletmeye çağrı ediyorum.”
“Hızım normaldi, fakat yol karanlık, merhumun giysileri siyahtı”
“Vaka aynen şöyleki gerçekleşti:
Arkadaşımın düğününe katılmak için gitmiş olduğum memleketimde ailemi ziyaret etmek için dostlarımla beraber köyüme gittim. 3-4 saat köyde kaldıktan sonrasında ailemin yanından ayrılarak güreşçi olarak yetiştiğim Güreş Eğitim Merkezi’ne doğru gitmek için yola çıktım. Asla acil edilecek bir durum yoktur, kurallara uyarak Yozgat’a doğru 60-70 km hızımla anayolda seyir halindeydim. Fazlaca karanlık bir yoldu ve acelemiz de yoktu esasen. Yozgatlı hemşehrilerim de bilirler ki o yol asfaltının siyah olması, ışıkların da olmamasından dolayı zifiri karanlık. Ben sol şeritte ilerlerken merhum kişi Çalatlı köyü Yozgat tarafı çıkışında bulunan Coşkunlar fabrikası önünde birden önümüze çıkıvermiştir. Şahsı görmemle direksiyonu sola kırmam 1 saniyelik bir vakaydı ki sol şeritte olmama karşın bu vaka gerçekleşmiştir.”
“Üstüne gelen tırı durdurmaya çalıştık, bizi görmedi”
“Merhum kişi benim sağ çamurluğuma çarpmıştır, biz ne işe yaradığını anlayamadan ansızın gelişti her şey.. Kenara çektim ve park ettim. Şahsı derhal hastaneye yetiştirmek düşüncesiyle hızla otomobilden inip vaka yerine doğru yürümeye başladık, söylediğim şeklinde fazlaca karanlık bir yol olması ve şahsın siyah kıyafetli olmasından mütevellit, görmekte zorlandık, telefonlarımızın flaşını açtık, tam o sırada arkadan gelen tırın ışığıyla şahsı fark ettik, oturur ve kolunu meblağ vaziyetteydi. O an merhum kişi da tırın kendisine geldiğini görünce elini kaldırdı durması için, ikimiz de derhal can güvenliğimizi bile düşünmeden yola atladık tır şoförünü durdurabilmek için kollarımızı kaldırdık, bağırdık. Şahsı tırın önünden çekmeyi düşündüm o an fakat vakit olarak yetişmem imkansızdı.”
“Tır şoförü fark ettiğinde fazlaca geç olmuştu”
“Maalesef merhum kişi tırın altına girince tır durabildi. Aslına bakarsan fabrikadaki görgü şahitleri de merhumun oturur vaziyette kolunu tuttuğunu ve iyi bulunduğunu, tırın durması için elini kaldırdığını ve bizim uğraşımızı görmüş, karakolda beyanlarında belirtmişlerdir. Burada tır şoförünün de yapabileceği bir şey yoktu. Onu suçlamak şeklinde olmasın, söylediğim şeklinde şahsın giysileri ve asfalt simsiyahtı, hiçbir ışık yoktu. Bu durumlar görüş mesafesini kısıtlıyordu esasen. Derhal merhum şahsa desteğe koştuk. Tır şoförüne tırı geri almasını söyledik. O da 1-2 metre tırı geri aldı, merhum kişi tırın altından açığa çıktı, birazcık hareket etti ve maalesef vefat etti.”
“Merhumun yüzde 100 suçlu olduğu anlaşılmıştır”
“Sonrasında sıhhat ekipleri, polis, jandarma ve savcımız görevlerini yapmak içine vaka yerine geldiler. Olayın araştırılması, görgü tanıklarının dinlenmesi, sonrasında bilir şahıs raporlarında hızımın kurallara uygun olduğu, yolun ışıksız olması, kıyafetlerinin siyah olması, yaya geçidinin olmaması, 150 metre ileride yaya alt geçidinin olması göz önünde bulundurularak yüzde 100 merhum yayanın suçlu olduğu anlaşılmıştır, her insana saygılarımla.
Beni anlamadan dinlemeden suçlayanlar, ümit ederim bu vaka siz değerli üyelerimizin başına gelmez, gelirse de beni o vakit daha iyi anlarsınız.”