Son dakika haberi: Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, hava harekatının yanı sıra gündemdeki birçok mühim mevzuya ilişkin izahat yapmış oldu. Erdoğan, geçtiğimiz günlerde “6’lı masayı terk etme” çağrısı yapmış olduğu İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’le ilgili yeni bir izahat yaparak “Akşener’in kendisini ve yanındakileri bir gözden geçirmesinde yarar var” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mısır lideri Sisi ile gündem olan fotoğrafıyla ilgili de “Bir süreç başlayabilir demiştik. Bu şekilde bir sürecin başlaması için burada bir adım atılmış oldu ve hayırlısıyla görüşmeleri yaptık. Temennim odur ki, ilkin bakanlarımızla süregelen bir süreci, hemen sonra inşallah üst düzey görüşmelerle iyi bir noktaya taşıyalım istiyoruz” değerlendirmesinde bulunmuş oldu. Pençe Kılıç Hava Harekatıyla ilgili ABD Başkanı Biden ve Rusya lideri Putin’le konuşup konuşmadığı sorusuna cevap veren Erdoğan, “Ne Biden’la ne Putin’le herhangi bir görüşme yapmış değiliz. Fakat bizim her an bu bölgede bu tür şeyleri yapabileceğimizi aslına bakarsanız Biden da Putin de biliyor” dedi.
DÜNYA KUPASI MESAJI: FAIRPLAY RUHUNUN HAKİM OLDUĞU BİR ETKİNLİK OLARAK TARİHE GEÇMESİNİ DİLİYORUM
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Katar ziyareti sonrası gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, ev sahipliği için Katar Emiri Şeyh Temim’e teşekkür ederek, “2022 FIFA Dünya Kupası açılış törenini başarıyla düzenleyen Katar’ı kutlama ediyor, ortalama bir ay sürecek turnuvaya katılan tüm takımlara muvaffakiyetler arzuluyorum. Turnuvanın sportmenlik ruhuna uygun şekilde rahatlık ve güvenlik içinde tamamlanmasını temenni ediyorum. 1 milyondan fazla kişinin katılmasının beklendiği bu internasyonal spor etkinliği, İslam coğrafyasında düzenlenen ilk Dünya Kupası olması hasebiyle ayrı bir ehemmiyet taşıyor” dedi.
Katar’la ilişkilerin muhteşem seyrettiğinin altını çizen Erdoğan, “Malumunuz, Meclisimizde kabul edilen tezkere çerçevesinde TCG Burgazada korvetimiz Katar karasularında vazife yapıyor. Aynı şekilde Silahlı Kuvvetlerimizden çeşitli timler Kupa Kalkanı Harekâtı kapsamında Katar’da konuşlanmış durumdalar. Ek olarak çoğunluğu Çevik Kuvvet olmak suretiyle 2 bin 242 Güvenlik Genel Müdürlüğü personelimiz de mesailerine Katar’da devam ediyor. Ziyaret ve merasim vesilesiyle, Katar’da görevlendirilen bu personelimizin mesailerini başarıyla yerine getirdiklerini de görmüş olduk. Burada ülkemizi ve milletimizi temsilen vazife icra eden tüm güvenlik görevlilerimiz biz için gurur deposudur. Kendileriyle ne kadar iftihar etsek azdır. Açılış törenine katılan devlet başkanları ve üst düzey yetkililerle de bu vesileyle bir araya geldik. Dünya Kupasının bölgemize ve tüm insanlığa örnek teşkil etmesini, hayırlara vesile olmasını Rabbimden niyaz ediyorum. Fairplay ruhunun egemen olduğu, kardeşlik ve dostluk mesajlarının verildiği, gençlere ümit ve itimat telkin eden bir etkinlik olarak tarihe geçmesini arzuluyorum” dedi.
“SADECE HAVA HAREKATIYLA SINIRLI KALMASI SÖZ KONUSU DEĞİL”
Erdoğan, ’Irak ve Suriye’nin kuzeyine yönelik Pençe Kılıç Hava Harekatının kara harekatıyla devam edip etmeyeceği kamuoyunda oldukca merak ediliyor. Bir de Rusya’nın kontrolü altındaki bölgeleri Türk Silahlı Kuvvetlerine açtığıyla ilgili bir iddia var. Eğer bu doğruysa bu, terörle savaşım anlamında Moskova ve Ankara’nın ortaklaşa harekâtı bölgeye iyi mi bir süreç getirecektir?’ sorusuna şu cevabı verdi:
“Şunu rahatça söyleyebilirim; her şeyden ilkin Irak ve Suriye’nin kuzeyindeki bu operasyon bu şekilde rastgele -acaba kim ne der, iyi mi olur diye- düşünülerek yapılmış bir harekât değil. Daha ilkin de söylediğimiz benzer biçimde, eğer ülkemize, topraklarımıza birileri hastalık veriyorsa bunlara biz bedelini ödetiriz. Nitekim şu anda da birçok hücum planlaması içinde olan yada bu tür saldırıları gerçekleştiren, tehdit oluşturan terör örgütleri var güneyimizde. Bu Irak tarafında da var, Suriye tarafında da var. Daima söylediğim benzer biçimde, ‘Bir gece ansızın gelebiliriz’ derken bunu doğal boşu boşuna söylemedik. Zira beklenen, tasarlanan, planlanan saat geldiği anda da bu adımlar atıldı. Nitekim dün gece meydana getirilen operasyon da bunun tam bir tecellisiydi. Şundan dolayı bu terör örgütlerinin zararsız hale getirilmesi, yok edilmesi bizim şu anda güvenlik güçlerimizin başlı başına, eğer olmazsa olmaz bir görevidir. Bunun bir tek bir hava harekatıyla sınırı olan kalması da söz mevzusu değil. Burada ne kadarlık bir güç Kara Kuvvetlerinden de buna iştirak etmesi gerekir; bunu da aslına bakarsanız ilgili birimlerimiz, Müdafa Bakanlığımız, Genelkurmayımız beraber kararını verirler; istişaremizi yaparız, ondan sonrasında da adımlarımızı buna gore atarız. Esasen burada varlık gösteren ülkelerle de biz diplomatik ilişkilerimizi yaparak adımlarımızı ona gore attık ve atıyoruz.”
“RUSLARIN SÖZÜ VARDI, MAALESEF YAPMADILAR, YAPAMIYORLAR”
’Terörün deposu aslen bu son İstiklal Caddesi’ndeki saldırıda Ayn El Arap bölgesiydi. O bölgeye birazcık dikkat ettiğimiz süre Fırat’ın doğu ve batı kanadı içinde, Fırat Kalkanı bölgelerinin içinde kalan terör işgalindeki tek bölge. Bir tarafında Cerablus bir tarafında Tel Abyad var. Arada kalmış bir bölge. Oradan sızmalar oluyor. Son örnek İstiklal Caddesindeki hücum oldu. O bölgenin de Fırat Kalkanı bölgelerine dahil edilmesi bu operasyonların gündeminde var mı?’ sorusu üstüne Erdoğan şöyleki dedi:
“Daima aslına bakarsanız o bölge hedefler içinde yer almıştır ve atılan adım da aslına bakarsanız buna gore atılmıştır. Nitekim bu kere da gene aynı şekilde bu hedefte iki mühim bölge vardı. Bunun bir tanesi Irak’ın kuzeyi, bir diğeri de Suriye’nin kuzeyi olan bölgelerdi. Bu bölgelere yönelik adımlarımızı attık ve atmaya da buna devam edeceğiz. Ruslarla da 2019’da Soçi’de meydana getirilen bir mutabık olmamız var. Onların bölgedeki teröristleri temizleme sorumlulukları vardı. Maalesef birçok kez kendilerine yeniden yeniden hatırlatmamıza karşın bunu yapmadılar, yapamıyorlar. Ikimiz de bunlara karşı sessiz kalmayacağımızı, herhangi bir halde kendileri yapamadığı takdirde oradaki teröristlere karşı adım atacağımızı söyledik. Dün de bu çerçevede Kobani’de yuvalanan teröristlere karşı 12 hedefi vurmak suretiyle orada etkisiz hale getirdik. Burada herhangi bir tehdit yok. Bu harekâtın sürekliliği söz mevzusu. Karadan ve havadan ihtiyaç duyulan her neyse yaptık. Bundan sonrasında da yapacağız.”
“TERÖRİSTLER AVUCUMUZUN İÇİNDE”
Erdoğan, ’Türkiye’ye yönelik terör odaklarına ve tehditlere karşı hem sahada hem dış ilişkiler sahasında liderliğinizde devam eden hakkaten çetin bir savaşım var. Teröre karşı mücadelede talep ve beklentiler internasyonal kamuoyunda yeterince karşılanmıyor. Siz de bazen bundan şikâyet ediyorsunuz. Genel olarak bakmış olduğunuzda terörle savaşım mevzusunda en fazla sorun yaşadığımız siyasal merkezler neresi? Bir de İstiklal Caddesi saldırısıyla ilgili tüm bir fotoğraf ortaya çıkmış oldu mu?’ sorusuna şu cevabı verdi:
“Biz bu teröristleri yerinde etkisiz hale getirmeye yönelik tüm planlamalarımızı geniş kapsamlı olarak ele aldık ve buna gore de bu çalışmalarımızı sürdürdük, sürdürüyoruz. Doğal hangi aşamaya ne süre geliriz, ne süre geçeriz; bunlar ayrı mevzular. Sadece muhalefetin İçişleri Bakanlığımızı yermesi, ‘Sizin bunlardan haberiniz yok muydu?’ benzer biçimde ifadelerle eleştirilmesi tam bir garabet. Kısaca düşünün, o şekilde bir güvenlik teşkilatı ki 12 saat içinde işin failini ve bunların bağlantılı olduğu tüm kişileri, iltisaklı olduğu 50’ye yakın kişiyi evlerinde, bulundukları yerlerde, çalışmış oldukları yerlerde yakalamış, hepsini toplamıştır. İşin bir numaralı faili aynı şekilde derhal alınmıştır. Tüm bunlar yapıldığı halde kalkıp parlamentoda mevzuyla ilgili abuk sabuk bu şekilde acayip acayip açıklamalar yapıyorlar. Doğal bu onların zülfü yarine dokunuyor. Şunu bir kere bilmeleri lazım; bundan sonrasında da sizin birlikte dayanışma halinde olduğunuz bu teröristler daima için er yada geç fakat bizim avucumuzun içindedir. Düşünün bir tek İstiklal Caddesi’nde 100’ü aşkın kamera izlenmiştir, takip edilmiştir ve bu kameralar takip edildikten sonrasında da bunların hepsi toplanıp derhal ihtiyaç duyulan yapılmıştır. Bu tabi bizim güvenlik teşkilatımızın, İçişleri Bakanlığımızın, tüm kahraman polis teşkilatımızın ne denli kuvvetli bulunduğunun, güçlenerek yoluna devam ettiğinin de bir alametidir. Dolayısıyla ben güvenlik teşkilatımızla iftihar ediyorum. Dünya polis teşkilatının, Türk Polis Teşkilatının enerjisini kabullenmiş olması ve “Türk Polis Teşkilatı dünyanın en elit polis teşkilatıdır” demesi, herhalde rastgele bir tespit değil. Bu neyle oluyor? İşte bu tür uygulamalarla, gösterdikleri başarılarla oluyor. Dünyanın en gelişmiş vatanlarında yakalayıp öldürdüklerini görüyoruz. Bizde ise öldürmeye yönelmiyor; canlı yakalamak, dinlemek ve nereyle iltisakları bulunduğunu, tüm bu tarz şeyleri çıkarmak suretiyle bunların üstüne üstüne gittiler, gidiyoruz. İşte burada da olayın Suriye tarafınca, nerelerden tevarüs ettiğini, nerelerden ülkemize sızdıklarını, hepsini tespit ettiler, çıkardılar ve üstlerine üstlerine de gidiyoruz. Şu anda yargılama süreçleri de devam ediyor”.
“MAĞARALARIN HEPSİ BOMBALANIYOR”
’Harekatın kapsamına dair birazcık daha data paylaşmanız mümkün olur mu? Mesela, Irak ve Suriye’de kaç kilometrelik bir alana, somut bir derinlik anlamında bu operasyon gerçekleşti? Nereler vuruldu? Kaç tane tayyare bu operasyona katıldı? Şimdiye kadar iyi mi bir bilanço ortaya çıktı?’ sorusuna Erdoğan’ın şu cevabı verdi:
“Pençe Kılıç Hava Harekatının icrasında 70 kadar muharip ve destek uçağımız ile İHA’lar hep beraber vazife aldılar. Bu başarı göstermiş operasyonu bu şekilde 70 kadar muharip ve destek uçağımız, İHA’lar hep beraber gerçekleştirdiler. Harekatta, Suriye ve Irak kuzeyinde ülkemizi, milletimizi ve hudut güvenliğimizi tehdit eden teröristlere ilişkin barınak, sığınak, mağara, tünel, cephane depolarıyla sözde karargâh ve eğitim kamplarından oluşan toplam 89 hedef başarıyla imha edildi. Bu basit bir vaka değil. Burada oldukca sayıda terörist etkisiz hale getirildi. Bunlar mağaraların içinde. Bu mağaraların hepsi bombalanıyor. Orada kimin öldüğü, kimin etkisiz hale geldiği, bunların hepsi hemen sonra çıkacak. Şu anda gelinen noktada Irak kuzeyinde ortalama 140 kilometre derinlikte 45, Suriye’de ise ortalama 20 kilometre derinlikte 44 terör yuvası tam isabetle vuruldu. Harekata katılan unsurlarımız hamdolsun vukuatsız olarak yeniden vazife mahalline döndüler. Operasyon sürerken sabaha doğru 04.00’te Hulusi Paşa’yla görüştüm, son durum nedir bana söyledi. Bu şekilde başarı göstermiş bir operasyonla geceyi kapamış olduk.”
BIDEN’LA OPERASYONLA İLGİLİ KONUŞMA OLDU MU? “HER AN YAPABİLECEĞİMİZİ BİLİYORLAR”
’ABD Başkanı Biden’la Bali’de görüştünüz. Rus önder Putin’le de devamlı temas halindesiniz. Bu operasyonla ilgili konuştunuz mu? Tavırları ne oldu?’ sorusuna Erdoğan’ın yanıtı şu şekilde oldu:
“Biz bu operasyonla ilgili ne Biden’la ne Putin’le herhangi bir görüşme yapmış değiliz. Fakat bizim her an bu bölgede bu tür şeyleri yapabileceğimizi aslına bakarsanız Biden da Putin de biliyor. Nitekim bu vakada da olduğu benzer biçimde, daima söylüyoruz ya, bir gece ansızın gelebiliriz… Türkiye’nin güvenlik teşkilatı, biz icazetli çalışmıyoruz. Biz eğer bir adım atacaksak bunun kararını veririz ve bu adımı da atarız. Bu mevzuda ABD artık bizi bilmesi lazım. Herhalde biliyordur. Bundan sonraki süreçte aslına bakarsanız bizim oldukca daha mühim adımları kesin bir halde iyi mi atacağımızı, atmamız icap ettiğini de inşallah hepsi görecek. Bizim doğal üzüntümüz şu; biz ABD’yla NATO’da beraberiz. Sadece binlerce vasıta, gereç, cephane, tabanca tüm bu tarz şeyleri Suriye’deki terör bölgesine maalesef bu ABD göndermiştir. Bu sayın Obama döneminden itibaren olmuş, Trump döneminde sürmüş, Biden döneminde de devam etmektedir. Peki biz bunu onlarla paylaştık mı? Evet paylaştık. Ben bu tarz şeyleri Obama’yla da paylaştım, Trump’la da paylaştım, Biden’la da paylaştım. Kendilerine “Biz sizinle NATO’da beraberiz, iki mühim müttefikiz. Bizlere bu şekilde bir tehdit güneyden geldiğine gore siz buradaki terör örgütlerine bu destekleri vermek suretiyle bizi sıkıntıya sokuyorsunuz. Doğal biz bu sıkıntıları yaşayamayız. Gerektiğinde bunlara ihtiyaç duyulan cevabı da vermek durumunda kalacağız” dedim. Doğal bir şey söyleyemiyorlar. Ikimiz de gerekeni bu aşamada yaptık, yapıyoruz, hayata geçirmeye da gene devam edeceğiz. Buralardan asla ödün veremeyiz, bu sebeple bu tür tavizler ülkemiz için sıkıntıdır.”
“HANGİ LİDERLE GÖRÜŞSEK BİZE AYNI ŞEYİ SÖYLÜYORLAR”
’Operasyonlar için “Bir gece ansızın” sözünü aslen siz yeni kullanmıyorsunuz. Birkaç senedir kullanıyorsunuz. Artık operasyonun şiarı haline geldi. Hakikaten de verdiğiniz talimatlarla bu bir gece ansızın gerçekleşiyor. Siz bunu birkaç senedir söylemenize karşın bu operasyonlar bilhassa 2016 Ağustos’tan bu yana yoğun bir halde devam ederken, Türk Silahlı Kuvvetleri en operasyonel periyodunu yaşarken, içeriden birileri de “Seçimler yaklaşıyor, seçimlere yaklaşıldığı için de Cumhurbaşkanı bunu içerideki politika için kullanıyor” yorumunu yapıyorlar. Bunlara karşı değerlendirmeniz ne olacak?’ sorusu üstüne Erdoğan şöyleki dedi:
“Bunlara karşı yapabileceğimiz aslen herhangi bir değerlendirme yok. Şundan dolayı biz terörle mücadeleyi yeni başlatmadık ki… Düşünün, seneler öncesinde terörün durumu neydi? Sorunlarda listenin başlangıcında terör vardı değil mi? Peki şimdi sorunları şöyleki bir gözden geçirdiğiniz süre terör hangi sırada? Şimdi aşağılara indi. Peki ekonomide durum ne? Buyurun işte son olarak Merkez Bankasının döviz rezervi 123 milyar dolara ulaştı. Bu ay sonuna kadar döviz rezervimiz bir ihtimal 130 milyar doları bulacak. Ey karşıcılık, biz bu sayılara yabancı değiliz. Başbakanlığım döneminde bizim döviz rezervimiz 135 milyar dolara kadar çıkmıştı. Türkiye buna yabancı değil. Biz bunu tekrardan evelallah yakalayabiliriz, üzerine de çıkabiliriz. Bu adımları da atacağız. Doğal bunlar tüm bu provokatif yaklaşımlarıyla zannediyorlar ki bu şekilde dersek biz iktidarı çökertiriz. Hayır, bunların hiçbirisiyle bizi çökertemezsiniz. Şundan dolayı biz güvenilir adımlarla, dünyanın da bu aşamada itimatını sağlamak suretiyle yolumuza devam ediyoruz. Hele hele Rusya-Ukrayna savaşındaki tavrımız, dünyaya verdiğimiz bildiri, açtığımız tahıl koridoru, bununla beraber gübreydi, amonyaktı vesaire buna yönelik attığımız adımlar ortada. Tüm bunların neticesinde, hangi liderle görüşsek hepsinin bizlere söylediği şu; “Hakkaten oldukca büyük işler başardınız. Fazlaca büyük işler başarıyorsunuz ve sizlerle birlikte dünya şu anda rahat bir nefes alıyor.” İşte bu akşam Guterres’le gene yan yanaydık, konuştuk. O da gene teşekkürlerini, şükranlarını bildiriyor. “Eğer Türkiye bu işin içinde olmasaydı biz bu işi başaramazdık” diyorlar. Peki muhalefetten bu tarz bir olay duydunuz mu, duyuyor musunuz? Bir teşekkür var mı? Yok. Şundan dolayı bizde karşıcılık, olumsuzluklar üstüne kuruludur, hakkı teslim etme üstüne değil. Onlar ister kabul etsin ister kabul etmesin, biz yolumuza devam ediyoruz. Sayın Putin, bana şu teklifi yapmış oldu; “Azca gelişmiş ülkelere şu demek oluyor ki fukara ülkelere biz ücretsiz bir şekilde bu tahılı gönderelim.” Ikimiz de mutabıkız dedik. Hatta o şekilde bir planlama yaptık ki biz icabında buğdayı alırız, Türkiye’de bunu una çeviririz, ondan sonrasında da un olarak bunu o azca gelişmiş ülkelere göndeririz. Guterres’le de konuştuğumuz benzer biçimde, şu anda bunu buğday olarak alıp una çevirmek ve azca gelişmiş ülkelere, fukara ülkelere bizim un olarak bunu göndermemiz de o insanların bizlere olan hayır duasını artıracaktır.”
SİSİ’YLE FOTOĞRAFI GÜNDEM OLMUŞTU! “KENDİLERİNDEN TEK İSTEĞİMİZ…”
Erdoğan, ’Tüm Türkiye şu an Sisi ile görüştüğünüz fotoğraf karesini konuşuyor. Hakkaten oldukca merak ediliyor, ne konuşuldu, bir süreç mi başladı? Daha ilkin bu mevzuya ilişkin açıklamalarınız olmuştu “normalleşme adımları atılabilir” diye. Dünya Kupası’nın önüne geçti bu kare. Ne söylersiniz buna ilişkin?’ sorusuna şu yanıtı verdi:
“Bir süreç başlayabilir demiştik. Bu şekilde bir sürecin başlaması için burada bir adım atılmış oldu ve hayırlısıyla görüşmeleri yaptık. Temennim odur ki, ilkin bakanlarımızla süregelen bir süreci, hemen sonra inşallah üst düzey görüşmelerle iyi bir noktaya taşıyalım istiyoruz. Şundan dolayı vakaya ben şöyleki bakıyorum, Türkiye-Mısır arası, bir liderler buluşması değildir, Türk milleti ile Mısır halkının geçmişteki birlikteliği bizim için oldukca önemlidir. Tekrardan niye olmasın, tekrardan niye başlamasın? Bunların sinyalini verdik. İnşallah olağanüstü bir hal olmadıktan sonrasında bu adımı hayırlısıyla atarız. Bizim doğal kendilerinden tek isteğimiz; bu görüşmelerle beraber, bizlere karşı Akdeniz’de tavır içinde olanlara yönelik burada biz barışı ikame edelim, onunla birlikte yolumuza inşallah devam edelim.”
“AKŞENER’İN GÖZDEN GEÇİRMESİNDE FAYDA VAR”
’Siz, Sayın Akşener’e “masayı terk etmek suretiyle konumunu gözden geçirmeli” dediniz sadece Akşener “kumar masasında olmadık, bundan sonrasında da olmayacağız” diye bir karşılık verdi. Bu cevabı iyi mi buldunuz?’ sorusunu Erdoğan şöyleki cevapladı:
“Bu şekilde bir yanıt mı olur? Şimdi bu ne anlama gelir? 6’lı masa alışveriş yapmıyor mu? Bir bana, bir sana demiyor mu? Hatta “şu kadar bakanlık filancaya verilebilir” denmiyor mu? Kumar budur. Bunu kalkıp da Cumhur İttifakı’na yıkmaya çalışırsan Akşener; ne Tayyip Erdoğan’ın hayatında bu tarz bir olay var ne de Bahçeli’nin hayatında bu tarz bir olay var. Biz işimize bakıyoruz. Bizim tek derdimiz bu ülkeye hizmet. Bu ülkeye hizmette de bizim geldiğimiz bölgeler neresidir belli. Hayaliniz dahi bizim ulaştığımız yere ulaşamaz. 20 yıl bunun oldukca açık ispatıdır. Altyapıda, üstyapıda, eğitimde, sağlıkta, adalette, emniyette, tarımda, dış politikada nereye geldiğimiz, hepsi ortada. Öyleyse bu emek harcamayı, Cumhur İttifakı’nın attığı bu adımı iyi mi bir kumar oyunuyla özdeş hale getirmek istersin? Bu olacak iş mi? Onun için Akşener’in kendisini ve yanındakileri bir gözden geçirmesinde yarar var.”
“EKVADOR’U BEĞENDİM, GÜÇLÜ BİR TAKIM”
Erdoğan, ’Futbolu oldukca sevdiğinizi biliyoruz. Dünya Kupası’nın açılış maçında Fenerbahçe’de oynayan Valencia’nın iki golüyle Ekvador galip geldi. Şampiyonada keşke Türkiye de olsaydı diyoruz doğal ki. Fakat favoriniz hangi ülke?’ sorusuna şöyleki cevap verdi:
“Bunlar daha ilk maçlar. Buradan bir tespit yapabilmek, şu favoridir demek kolay bir iş değil. Her şeyden ilkin bu takımları tam tanımıyoruz dersek yeridir fakat bazı ülkeler var ki geçmişinden bugüne bu işlere hep damga vurmuş; Brezilya benzer biçimde, Arjantin benzer biçimde, Uruguay benzer biçimde… Doğal şimdi bakıyorsunuz bu ülkelerde de değişimler var. Kısaca şu anda bu ülkelerin durumu nedir, onlar da belli değil. Onun için bir kere ilk maçlar bittikten sonrasında havayı bir görmek lazım. Ondan sonrasında bir ihtimal bir karara varılabilir. Sözgelişi ben bu akşam hakkaten Ekvador’u beğendim. Kuvvetli bir ekip. Diğer tarafta Katar da ilk kere bu şekilde bir şampiyonaya katılıyor. Mesela bu grup bayağı kuvvetli bir grup. Burada Hollanda var, Senegal var. Bunlar hep kuvvetli takımlar. Bayağı takımlar değil. Onun için ilk maçları görmek lazım. Ondan sonrasında da “Bu işi şu ülke götürür” deriz.”
’Biz devletimizde oldukca güzel spor organizasyonları düzenledik. 2028 ve 2032 Avrupa Futbol Şampiyonası için de dosyamızı teslim ettik. Türkiye’nin bu konudaki girişimleri ve emekleri iyi mi aşama kaydediyor?’ sorusu üstüne Erdoğan şunları söylemiş oldu:
“Biz hem 2028 için hem sonrası için müracaatımızı yaptık. Türkiye olarak hem dünyada en çağdaş ve en yeni statlarımızla hem teknik açıdan kuvvetli yönlerimizle hem kapasitemizle bu organizasyonların en iyisini düzenleyeceğimizden şüphemiz yok. Türkiye’nin organizasyon becerisi aslına bakarsanız tüm dünyanın malumu. Bununla beraber doğal biliyorsunuz ki 2023 Şampiyonlar Ligi finali de Haziran ayında İstanbul’da oynanacak. Artık Türkiye bu mevzularda talep eden değil, talep edilen bir ülke. O yüzden biz kendimize güveniyoruz. Geçtiğimiz yıl 200’den fazla internasyonal organizasyon yaptık. Hakikaten her bir değişik branşa hitap eden altyapı en güzel şekilde devletimizde mevcut. İnşallah bundan sonrasında da futbolda da dünya futbolu adına bir kazanım olur diye düşünüyorum. Bir de bilhassa şu mühim. Sözgelişi Türkiye’nin İskoçya ve Çekya ile maçlarını seyrettim. Bu iki maçta da ekibi daha toparlanmış gördüm, daha diri gördüm. Doğal bir de takımımız şu anda daha gençleşmiş bir ekip ve değişik bir havası var. Bu havayla da inşallah sürekli kendini toparlaması ve önümüzde yapılacak olan resmi maçlardan da başarıyla çıkması özgüvenini artıracaktır. Kendilerine başarılar diliyoruz. Kaldı ki bayağı genç bir takımımız var. İnşallah bu genç takımımızla biz, ’dünyada ikimiz de varız’ dedirtebiliriz.”
ANASAYFAYA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ
![Türkiye'nin harekatını hedef almıştı! AK Partili Dağ'dan Selahattin Demirtaş'a sert tepki](https://imgrosetta.mynet.com.tr/file/15967093/15967093-148x74.jpg)
![İstiklal'de tepki çeken video: Bombalı paket şakası iddiası](https://imgrosetta.mynet.com.tr/file/15959735/15959735-148x74.jpg)
![Dünyanın konuştuğu operasyonda 51. madde detayı](https://imgrosetta.mynet.com.tr/file/15958940/15958940-148x74.jpg)
rn
","author":{"@type":"Person","name":"editor","url":"https://www.habergonder.com/author/editor/"},"articleSection":["Siyaset"],"image":{"@type":"ImageObject","url":"https://www.habergonder.com/wp-content/uploads/2022/11/15967936-700x400.jpg","width":700,"height":400},"publisher":{"@type":"Organization","name":"","url":"https://www.habergonder.com","logo":{"@type":"ImageObject","url":""},"sameAs":["https://www.facebook.com/jegtheme/","https://twitter.com/jegtheme","#","#"]}}