Tokat’ta gençlerle bir araya gelen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, başka bir projelerinin de her mahalleye asgari bir kreş açmak bulunduğunu belirterek “Bir kreşte minimum neresinden bakılırsa 5 tane genç hanım öğretmen vazife yapıyor. Her mahalleye açtığınızda binlerce genç bayanı kreşlerde, ufaklıklara eğitim vermesine olanak sağlayacaksınız. Ben bunun emirini verdim” dedi. Ek olarak, dezenformasyon yasasıyla ilgili bir soruya da Kılıçdaroğlu, “Asla merak etmeyin ‘tak’ diye kaldıracağız” yanıtını verdi.
“BELİRLİ BİR GELİR GÜVENCESİ VERECEĞİM”
CHP’den meydana getirilen açıklamaya bakılırsa, Tokat’ta Gençlik Buluşmaları kapsamında gençlerle bir araya gelen ve onların taleplerini dinleyip sorularını yanıtlayan Kılıçdaroğlu, partisinin çözüm önerilerini söyledi.
Genç istihdamının azaldığını, gençlere yeni olanaklar sağlanması icap ettiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, iktidara gelmeleri durumunda aile destekleri sigortasını hayata geçireceklerini, devletin geliri olmayan yada geliri asgari ücretin altında olan ailelere, toplumsal güvenlik hakkı olarak belli bir gelir güvencesi vereceğini söylemiş oldu.
Bu paranın kadının banka hesabına yatırılacağını belirten Kemal Kılıçdaroğlu, “Dolayısıyla hiçbir çocuğun yatağa aç girmediği bir fikir. Bu, toplumsal devletin uygulaması ihtiyaç duyulan bir mevzu. Bugüne dek asla uygulanmadı. Bundan dolayı yoksulluk istismar edildi.” diye konuştu.
“AİLELERE BELİRLİ BİR AYLIK ÖDENECEK”
Kılıçdaroğlu, şu şekilde devam etti:
“Aile desteklerini sigortasıyla her aileye asgari gelir güvencesi vererek onun onuruyla yaşamasına olanak vereceksiniz. Toplumsal devletin gereklerinden birisi de budur. Aile destekleme sigortası olursa ne olur? Bir, nerede bir aile hekimi var ise ki 60 binin üstünde aile hekimi var, aile hekimleri bulunmuş olduğu her yerde birden fazla toplumsal güvenlik uzmanı olacak, sosyolog olacak. Her birisi belli ailelerden görevli olacaklar ve onların düzenlemiş olduğu raporlara bakılırsa ailelere belirli bir aylık ödenecek. Mesela, yoksul aile ve geçimi yoksa, evde engelli var ise, kimse çalışmıyorsa, üniversiteye giden evladı var ise her birisi için rapor düzenlenecek ve dolayısıyla o raporların gereği olarak merkezden ailenin hesabına tertipli bir aylık aktarılacak. Neresinden bakılırsa minimum 200 bin gencin istihdamını olarak sağlanacak, toplumsal hizmet uzmanı olarak. Ek olarak taşımalı eğitime son vereceğiz. Nerede bir talebe var ise orada okul aslına bakarsanız var, öğretmen görevlendireceğiz atama bekleyen öğretmenlerin büyük bir kısmı buralarda vazife yapacaklar.”
“AYRIMI KALDIRACAĞIZ”
Öğretmenler arasındaki farkı kaldıracaklarını da açıklayan Kılıçdaroğlu, “Ücretli öğretmen var, sözleşmeli öğretmen var, kadrolu öğretmen var. Örnek vereyim. Kadrolu öğretmen 500 lira alıyorsa, ücretli öğretmen 250 lira alıyor, sözleşmeli öğretmen de 50 lira alıyor. Aynı işi yaptıkları halde aralarında bir yar var. Bu uçurumu da kaldıracağız. Böylece, öğretmenlerin daha çok istihdam edilmesine olanak sağlayacağız.” ifadelerini kullandı.
Gençler ve bayanların kırsalda çalışmış oldukları sürece onların toplumsal güvenlik primlerinin tamamını kendilerinin ödeyeceğini belirten Kılıçdaroğlu, gençlerin önündeki engellerin kaldırılması ve onlara istihdam olanağı yaratılması icap ettiğini tekrarladı.
Başka bir projelerinin de her mahalleye asgari bir kreş açmak bulunduğunu bildiren Kemal Kılıçdaroğlu, “Bir kreşte minimum neresinden bakılırsa 5 tane genç hanım öğretmen vazife yapıyor. Her mahalleye açtığınızda binlerce genç bayanı kreşlerde, ufaklıklara eğitim vermesine olanak sağlayacaksınız. Ben bunun emirini verdim. Bizim tüm belediyelerimiz ilk olarak fukara mahallelerinden başlayarak kreş açıyorlar.” değerlendirmesini yapmış oldu.
DEZENFORMASYON YASASI: ‘TAK’ DİYE KALDIRACAĞIZ
Dezenformasyon yasasıyla ilgili bir soruya da Kılıçdaroğlu, “Asla merak etmeyin ‘tak’ diye kaldıracağız. Bu şekilde bir rezalet olur mu? Gençlerin yada herhangi bir kişinin toplumsal medyada eleştiri yapması kadar naturel bir şey yok. Hakaret içermediği sürece en sert eleştirilere siyasetçilerin tahammül etmesi lazım.” dedi.
Kemal Kılıçdaroğlu, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
“Evrensel bir kuraldır. ‘Vay sen beni iyi mi eleştirirsin?’ Bir siyasetçinin övgüden fazlaca sıhhatli ve tutarlı, akılcı eleştiriye ihtiyacı vardır. Benim görmediğimi beni eleştiren şahıs görüyorsa, eleştiren şahıs bununla birlikte benim dostum, dostum anlamına gelir. Bu bağlamda medya dördüncü güçtür. Modern demokrasilerde, yasama, yargı, yürütme ve medya. Fakat bizde medyanın büyük bir kısmı havuz medyası dediğimiz bir gruptan oluştuğu için, kısaca kalemini satanlardan oluştuğu için onlara biz medya demiyoruz. Fakat kalemini satmayan, özgürce eleştiri meydana getiren her gazetecinin başımızın üstünde yeri var. Kaldıracağız, sansürü bitireceğiz. Hiçbir genç değil, bu ülkede asla kimse yaşı ne olursa olsun, cinsiyeti ne olursa olsun, kimliği ne olursa olsun asla kimse düşüncelerinden dolayı hapse atılamaz.”
“KPSS’DE TORPİLİ KALDIRACAĞIZ”
Mülakatlarla ilgili olarak Ulusal Eğitim Bakanlığının önüne gittiğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, iktidara gelmeleri durumunda mülakatı kaldıracaklarını dile getirdi.
“KPSS’ye kim girmişse almış olduğu puana bakılırsa kamuda yerleştirilecek, torpili kaldıracağız. Torpil, bir kişinin hakkını yemektir, hukukunu yemektir.” diyen Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
“Gençlerin fazlaca sorunları var. Sizin temel sorunumuz şu kıymetli dostlar, aklınıza geldi mi, gelmedi mi bilmiyorum. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bir ilk yaşıyoruz. Biz, bizim kuşağımız, biz eğitim aldık, babalarımızdan daha iyi bir geliri yakaladık. Sizin dönem bizlerden daha iyi bir eğitim aldınız fakat ailemizden daha düşük bir gelire bakıyorsunuz. O nedenle siz ‘Yurt dışına gideyim’ diyorsunuz. ‘Yurt haricinde daha iyi imkanlara kavuşabilirim’ diyorsunuz. Bu, cumhuriyet tarihinde ilk kez gerçekleşen bir vaka ve bu olayın tersine dönmesi lazım. İstihdam yaratılması lazım. Eğitim sisteminin tepeden tırnağa tekrardan düzenlenmesi lazım. Eğitimin merak duygusunu büyütmesi lazım.” ifadelerini kullandı.
BAŞÖRTÜSÜ TARTIŞMASI: ERDOĞAN YAN ÇİZDİ
Başörtüsü ile ilgili teklife de değinen Kılıçdaroğlu, sözlerini, “Kanun teklifi kadının kılık giysisi. Şu demek oluyor ki asla kimse size ‘niye başörtüsü taktın’ diye sormayacak fakat hiçbir hakim de avukata etek boyunu sormayacak. Şu demek oluyor ki kadının kılık kıyafetini belirleyen politika olmayacak. Erdoğan yan çizdi, ‘yok aileye bakacağım, yok şunu yapacağım.’ diye yan çiziyor. Fakat şunu söyleyeyim size, Erdoğan’ın istismar etmiş olduğu, bahçe olarak görmüş olduğu o bahçedeki tüm gülleri, tüm karanfilleri, tüm menekşeleri alacağım, diken orada duracak.” diye tamamladı.
Kaynak: AA
ANASAYFAYA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ
rn
","author":{"@type":"Person","name":"editor","url":"https://www.habergonder.com/author/editor/"},"articleSection":["Siyaset"],"image":{"@type":"ImageObject","url":"https://www.habergonder.com/wp-content/uploads/2022/10/15710060-700x400.jpg","width":700,"height":400},"publisher":{"@type":"Organization","name":"","url":"https://www.habergonder.com","logo":{"@type":"ImageObject","url":""},"sameAs":["https://www.facebook.com/jegtheme/","https://twitter.com/jegtheme","#","#"]}}