Stres, doğrusu insan vücudunun tehlikeli bir duruma tepkisi, naturel bir süreçtir ve kimi zamanlarda yaşam kurtarıcı olabilir. Sadece kronik stres, vücut için geri döndürülemez hasarlara yol açabilir…
![Stres vücudunuzu böyle mahvediyor](https://icdn.ensonhaber.com/crop/250x141-85/resimler/diger//kok/2022/10/19/stres-vucudunuzu-boyle-mahvediyor_8378.jpg)
Vücudun denge durumundan sapan ve onu uyum sağlamaya zorlayan herhangi bir uyarana tepkisi stres olarak tanımlanmaktadır. Stres ne olursa olsun fena değildir, uyum sağlamanıza ve zararı olan etkilerin üstesinden gelmenize destek sunar.
Stres durumunda tüm gövde tetikte olur. Kalp atışı, nefes alma hızı ve kas gerginliği değişmiş olur. Bu yüzden stres bir tek yararlı değil, bununla birlikte hayatta kalmak için de gereklidir.
Bir tehdit yada belirli bir sorunla karşılaştığınızda vücudunuzun verdiği tepkilere karşılık eden ve stresli durum sona erdiğinde kaybolan duruma akut stres denir. Gövde tepki verir ve zihin de devreye girer. Stresli bir durumla karşılaştığınızda, durumu, tehdidin boyutunu değerlendirir ve muhakeme yaparsınız, problemi çözmek yada negatif duygularınızı azaltmak için harekete geçersiniz.
Mesela işe gitmek için evden çıkıyorsunuz ve yağmur yağıyor. Planınızda olmayan bu değişikliğe karşı vücudunuzda ufak değişimler yaşanabilir. Kalbiniz birazcık daha süratli atar, kaslarınız gerilir, nefesiniz hızlanır, kısacası kaynaklarınız bu sabah tehlikeyle yüzleşmek ve çözüm bulmak için seferber olur. Geri dönerek bakmış olduğunuzda şemsiyenin koridorda sizi beklediğini görürseniz, şemsiye, ıslanmayacağınızı bilmeniz anlamında “anti-stres” görevi oynar. Öte taraftan, kalabalığın içinde şemsiye ile yürümenin ne keyifli ne de ergonomik bulunduğunu düşünürseniz tekrardan stres ağır basabilir.
Bu yüzden stres normaldir, sadece sorunlu hale gelebilen şey onun tekrarı, yoğunluğudur, doğrusu kronik strestir.
Stresin fizyolojik emareleri
Stresli durumlar vücutta fizyolojik bir süreci tetikler. Bu süreç vücudunuzda stresli bir durumda gerçekleşir:
– Stresli bir durumda, beynin şakakların arkasında yer edinen temporal lobundaki bir iç alarm sistemi olan amigdala sinir hücresi grubu, uyaranı (stresör) algılar ve tehlikeli olup olmadığına karar verir.
– Tehlikeli görürse kortizol (stres hormonu) üretmeye başlamış olan böbreküstü bezlerini uyarır.
– Stres hormonunun bir sonucu olarak kalp atışı hızlanır, kalp atım hızı yükselir, gerilim ve kan şekeri seviyesi yükselir.
– Netice olarak, kaslara daha çok kan girer ve kaslar gerginleşir.
– Gözbebekleri genişler, duyular keskinleşir.
– Sindirim sisteminin işleyişi yavaşlar, şu sebeple artık buna gereksinim yoktur ve bağışıklık sisteminin işleyişi de değişmiş olur.
– Vücut saldırmaya yada kaçmaya hazırdır.
Kronik stres: Stresin fizyolojik emareleri devam ediyor
Eğer stresli durum ortadan kalkarsa, organizmanın işleyişi normale döner. Sadece çağıl çağda günlük yaşamın hızı, iş stresi, para yönetimi, sıhhat vb. endişeler, daima etrafınızda gizlenen stresörlerdir. Ek olarak, bilhassa gerilmiş hissetmediğinizde vücut bu durumları stres olarak algılayabilir. Mesela, sigara içmek, UV radyasyonu, kirli hava ve hatta aşırı spor yapmak hücreleri strese sokar.
Vücudunuz ilkin devamlı fizyolojik ve zihinsel strese, devamlı tehdit duygusuna uyum sağlamaya çalışır, sadece zaman içinde rezervlerini tüketir, bundan dolayı stresin fizyolojik emareleri stres hastalıklarını tetikler.
Kronik stres ek olarak beynin yapısını da değiştirir.
Stresin niçin olduğu hastalıklar
Kronik stres vücutta birçok değişik değişikliğe niçin oalrak hastalıkları tetikler. Stresin niçin olduğu hastalıklar genel olarak şunlardır:
– Kas gerginliği ve omuz, boyun ve kafadaki kronik kas gerginliğinden meydana gelen baş ağrısı,
– Astım yada akciğer hastalığı olanlar için tehlikeli olabilen süratli nefes alma,
– Ürkü atak,
– Stres hormonlarının (adrenalin, norepinefrin, kortizol) üretimi sebebiyle artan kalp hızı, yüksek nabız, yüksek gerilim,
– Dolaşım sisteminde kalp krizine neden olabilen iltihaplanmalar,
– Adrenal bezlerde kortizol hormonu üretimi ve adrenal bitkinlik,
– Bağışıklık sisteminin işleyişi azalır. Soğuk algınlığı, bununla birlikte uçuk ve hatta alerjiler daha sık hale gelir,
– İç iltihaplar ve alerjiler otoimmün hastalıkları tetikleyebilir,
– Karaciğer daha çok glikoz üretir, diyabetin öncüsü olabilir,
– Mide ekşimesi yada asit reflü gelişebilir,
– Mide bulantısı, mide ağrısı ve daha şiddetli vakalarda ülser gelişebilir,
– Stres sindirimi etkisinde bırakır, ishal, kabızlık ve şişkinlik gelişebilir,
– Sinir sistemi aşırı çalışır, daha acele yorulursunuz, ruh hali değişimleri, depresyon, uyku bozuklukları oluşabilir,
– Erkeklerde testosteron üretimi azalır ve kortizol üretimi artar, erektil disfonksiyon, iktidarsızlık, sperm hücrelerinin kalitesi bozulur,
– Hanımlarda tane döngüsü etkilenir, PMS semptomlarını kötüleştirebilir ve cinsel talep azalır.
Stresi azaltmak için en etkili 7 gıda
Stres vücudun naturel müdafa mekanizmasıdır. Problem, bu stresin vücudu tetikte tuttuğu için hayatınızda kalıcı hale gelmesiyle adım atar. Adrenalin ve kortizol seviyeleri yükselir, kalp atış hızı artar ve metabolizma yavaşlar. Bu durum uzun solukta birçok hastalığa yol açabilir.
İşte stresi azaltan 7 vitamin ve nebat.
D3 vitamini
D3 vitamini vücutta bir hormon öncüsü görevi görür. Tüm süreçler için gereklidir ve bir çok insanoğlunun eksiklik yaşamış olduğu besindir. D vitamini eksikliği bağışıklık sistemini ve sinir sistemini zayıflatarak sinirlilik, ruh hali değişimleri, depresyon ve uykusuzluğa niçin olur. Ek olarak D vitamini üstüne meydana getirilen araştırmalar, düşük D3 vitamini seviyeleri ile depresyon içinde açık bir bağlantı bulunduğunu göstermiştir. Yüksek D vitamini seviyelerinin kortizolün vücuttan atılmış olduğu kanıtlanmıştır.
D vitamini genel olarak süt, yoğurt, tereyağı, uskumru, ton balığı, somon, mantar, karaciğer ve yumurta sarısında bulunur.
B vitaminleri
B vitaminleri bir grup vitamindir, eksiklik durumunda bir tek bir tür B vitamininin noksan olması nadirdir. B vitaminleri çoğu zaman sinir sisteminin korunmasından mesuldür, eksikliği stres düzeylerinin artmasına, depresyona ve uykusuzluğa niçin olabilir.
B vitaminleri genel olarak esmer pirinç, arpa, darı, kırmızı et, tavuk, balık, yumurta, süt, peynir, fasulye, mercimek, ayçekirdeği, badem, koyu yeşil yapraklı sebzeler, turunçgiller, avokado ve muzda bulunur.
Folik asit
B vitaminleri içinde B9 vitamini, bir öteki adıyla folik asit oldukça önemlidir. Folik asit olmadan sinir sistemi muntazam çalışamaz. Folik asit eksikliği ruh hali değişimlerine, ilgisizliğe ve depresyona niçin olabilir. Folik asit, serotonin sentezindeki adımlardan birine mühim bir katkıda bulunur, bundan dolayı yokluğunda beyindeki serotonin seviyesi azalır. Folik asit tüketerek, sıhhat durumunuzu ve ruh halinizi mühim seviyede iyileştirebilirsiniz.
Folik asit içeren besinler genel olarak kuru fasulye, brokoli benzer biçimde koyu yeşil yapraklı sebzeler, karnabahar, pancar, turunçgiller, avokado, mercimek, yumurta, tahıllar, badem, fıstık, kereviz, muz, ayçekirdeği, elma, üzüm, dana ciğeri ve kırmızı ve beyaz ette bulunur.
Limon otu
Alternatif tıpta en hafifçe yatıştırıcı ve stres azaltıcı nebat olarak malum limon otunun anksiyete ve uykusuzluk için tüketilmesi tavsiye edilir. Ana etken bileşeni, stresle ilişkili hoş olmayan semptomlara karşı koyan rosmarinik asittir. Çay şeklinde alınabildiği benzer biçimde bir takviye olarak da alınabilir. Ek olarak sinirsel kalp şikayetlerini hafifletmek için uygun olduğu bilinmektedir.
Alıç
Alıç bir tek kalp ve dolaşım sisteminin sağlığını desteklemekle kalmaz, bununla birlikte merkezi sinir sistemi üstünde de yararlı bir etkiye haizdir. Üstelik sinirsel kaynaklı kalp şikayetlerine karşı alıç fazlaca etkilidir. Anksiyeteyi giderir ve ek olarak menopoz esnasında ruh hali değişimlerinde kullanılabilecek stres azaltıcı bir bitkidir.
Adaptojenik otlar
Ginseng, ashwaghanda yada gül kökü benzer biçimde adaptojenik otların özelliği, vücudun işleyişini dengelemeleri, doğrusu yetersiz çalışan organları uyarmaları ve fazla çalışan organları dizginlemeleridir. Bu sayede vücutta bir denge oluşturarak yaşanmış olan fizyolojik ve zihinsel strese uyum sağlanmasını kolaylaştırırlar.
Magnezyum
Günümüzde düşük magnezyum seviyesi ve hatta magnezyum eksikliği oldukça yaygın bir sorundur. Bu da tansiyonu artırır, boyun ve sırt kaslarını sıkılaştırır ve ek olarak baş ağrısına da niçin olabilir.
Magnezyum genel olarak kabak çekirdeği, keten tohumu, susam, badem, kaju, yer fıstığı, pazı, kabak, ıspanak, brokoli, salatalık, kereviz, şalgam, mercimek, fasulye ve nohutta bulunur.